Bu yazı ilk kez 2009 yılının Aralık ayında yayınlanmıştır.
Sen ona güller karanfiller getirdiğin halde, o senin sevginden emin olamıyorsa onu değer bilmemekle mi suçlarsın?
Bir düşün.
Dinsel inançlar insanları gerçek anlamda birleştirmiyor. Şekilsel dayanışma!
Düşünsel inançlar insanları gerçek anlamda birleştirmiyor. Şekilsel dayanışma!
Tarih boyunca dinsel ve fikirsel çatışmalarda ne kadar çok insan yandaşları tarafından öldürüldü.
Fikirdaşlık insanları birbirine yaklaştırmıyor.
İnsanları birbirine yaklaştıran şey duygudaşlık.
Önemli bir öğle yemeği buluşmasındasın. İlk kez karşılaştığın muhatabın sen daha salatanı yerken yemeğini bitirip tatlısını ısmarlamaya kalkarsa ona kendini ne kadar yakın hissedersin?
Sen önemli bir şeyler anlatırken muhatabın gözleri sağa sola gidiyor ve seninle göz kontağı kurmuyorsa onun söylediklerinle ilgilenmediğini mi düşünürsün?
Sen ona güller karanfiller getirdiğin halde, partnerin senin sevginden emin olamıyorsa onu değer bilmemekle mi suçlarsın?
Yatakta partnerin memnun değilse onu ne kadar kalibre ettiğini biliyor musun?
Duyguların ne alemde? Bencil misin? Sencil misin?
Soruların sonu yok. Ama hayatının sonu var.
NLP (Neuro Linguistic Programming) denilen yaşam teknik bilimi, hayatın ta kendisini gözlemleyerek ortaya çıkmış bir sistem.
Birçok şeyi farkında olmadan yaparız. Otomatik refleksler deriz buna.
Otomatik reflekslerimizin dilini bilirsek, insan ilişkilerinde o kadar başarılı oluruz.
NLP bilmeden yaptığımız olumlu davranışları, verdiğimiz olumlu tepkileri bilinçlice nasıl tekrarlayabileceğimizi öğretiyor. Tekniği öğren. Ama yaşamı teknik olmaktan çıkar. Çünkü gerçek yaşam doğaldır. Bu, tekniğini öğrendiğin buz patenini, dansı, şarkı söylemeyi, iletişimi doğal akışıyla yapmaya benziyor. Her alanda ustalık tekniğin doğallıkla birleşmesidir.
Bugün ordu, devlet kademeleri, iş dünyası ve nihayet halkımız, NLP eğitimlerinde öğrendiklerinin hayatına nasıl yararlı olduğunu görüyor.
Bugün şirketler makineleri yönetenlerden çok daha fazla ücreti insan ilişkilerini bilen yöneticilere veriyor. İnsanlar, doyumlu olmayı seçiyorsa, iyi gelir getiren makine partnerlerini bırakıp doğal partnerleriyle birlikte olmayı seçiyor.
Duygusal Zeka denilen şey, insan ilişkilerinde detayların farkındalığının bilincidir.
Matematik öğreniyoruz, dil öğreniyoruz ama insan olmanın ince mesajlarının dilini bilmiyoruz. Aşkta da, işte de, sağlıkta da, sosyal yaşamda da.
Her birimiz karşımızdaki insana kendi zihinsel ve duygusal filtrelerimizden bakıyoruz. Anlaşılmak istiyoruz ama karşımızdakini anlamaya çalışmıyoruz. Oysa o da anlaşılmak istiyor.
Bu iletişimde anlayan ve anlayışlı olan kazanıyor.
Anlaşılmak isteyen ise ya öfkeleniyor ya kendisini aciz hissediyor.
Hayatın amacı, kazan- kazan oyununu oynamak.
Bu oyun uzun vadeli bir oyun. Ne ekersen onu biçersin oyunu.
İnsan ilişkileri, kısa vadeli kazan- kaybet oyunlarıyla bir süre sonra savaşa dönüşüyor. İşte de aşkta da.
NLP insan ilişkilerinde manipülasyon aracı olarak da kullanılabilir, uyum ve sağlıklı iletişim için de. Tıpkı bir bıçağın insanın boğazını kesmek için de ekmek kesmek için de kullanılabildiği gibi.
Her davranışın ardında bir neden vardır. Bu nedenlerin çoğu bilinçaltından kaynaklanır.
İşte bu yüzden bir çok fikirdaş, aynı zamanda duygudaş olamadığı için çatışır…ve arkadaş da olamaz.
Dostluk fikirdaşlıktan değil, duygudaşlıktan kaynaklanır.
Aynı fikir akımı içinde amip gibi bölünmeleri görüyoruz.
Ama duygudaşlığın bölünmesi olmaz.
İki zıt fikirdeki insanı yan yana getiren şey duygudaşlıktır.
Dünyada bugüne dek milyarlarca insan var oldu ve yok oldu.
Bir kelebeğin ömrü 24 saat.
Bir insanın ömrü ortalama 75 yıl.
Peki hayatın ne kadar yaşamaya değer? Sadece senin gözünden değil, yaşamaya değer kıldığın başka hayatların gözünden?
Yaşama sanatı, statü endişesinin çok ötesinde olan bir sanat.
NLP, yaşama sanatında bilinçlenmenin hızlı yollarından biri.
En basitten en derine doğru.
Yaşam cesurları ve yaşam sanatını bilenleri sever.
Nil Gün