Kızımın hata üzerine hata yaptığını görüyordum. Çünkü örnek aldığı kadın, bendim! Ve ben ona istemeden ya da farkında olmadan kimseye ihtiyacı olmayan güçlü bir kadın imajı vermiştim.

“Kendi ayaklarının üzerinde dur, kimseye muhtaç olma!”

Baktım ki kendi ayakları üzerinde durmayı başarmış ama insanlardan yardım istemek için zorlanıp duruyor, altından kalkamadığı olaylarda da hata yapıyor.

Aynı hatayı yapan biri olarak eksikliği hemen anladım: Biz bir şeyi atlıyorduk…

Sihirli bir cümleyi…  Kimseye, eşe dosta bile “Sana ihtiyacım var!” 
demeyi akıl edememiştik…

Başkalarının bize söylemesi hoşumuza gitse de…

Sana ihtiyacım var demek, her zaman zayıflık anlamına gelmiyordu elbette… Karşımızdakine güçlü olduğunu, işe yaradığını, önemsendiğini ve kendisine sığınıldığını ve güvenildiğini de ifade ediyordu…

”Sana ihtiyacım var” derken başka şeyleri de söylüyoruz…

“Sen bana yardım edebilirsin…Sen güçlüsün, sana inanıyorum, sana güveniyorum, sen benim hayatımın bir parçasısın, sen zor durumlarında sığınacağım insansın, seni önemsiyorum…”

“ Sana ihtiyacım var sevgilim!” dersek?…

“Çünkü sen benim diğer yarımsın…”
“Çünkü sende kendimi buluyorum…”
“Çünkü senin sevginle dünyayı ve tüm canlıları da seviyorum!”
“Çünkü seninle çoğalıyorum!”

Ve daha neler neler…

Ayrıca:

Bana ihtiyacı olanlara yardım ederken neler hissediyorum?…

Nasıl da mutlu oluyorum işe yaradıkça…

Belki kızım hala bu fikre alışamadı… Ama sözlerle dile getirmese de, sevdiği adama yaklaşımında kelimelere gerek kalmaksızın, beden diliyle de “Sana ihtiyacım var” diyebiliyor.

Bazı filmlerde, dizilerde zorda kalanların nasıl da dertlerini açmadıklarını gördükçe sorunlarını gurur adına ya da korkuları yüzünden gizlemelerine isyan ediyorum…

İzleyenlerin de gerildiklerinden eminim…

Ama günlük hayatımızda biz de aynı hataya düşmüyor muyuz?…

Bize ihtiyacı olduğu zaman gelenleri hep eleştiririz.

Oysa sevinmeliyiz, bize güvendikleri, sığındıkları için… İşi düştüğü zaman arayanlara da aynı hoşgörüyü gösterebilsek… Ne kaybederiz ki?… diyorum…

Share This