O ağladığın, sinirden yastıkları ısırdığın geceleri unutup dimdik, dipçik gibi durursun yine bu boş vermişliğin karşısında, sen de en az onun kadar boş vermiş bir tavır takınarak. Durursun da… be kadın bu gövde gösterisi kime? Bir kez olsun arkasına bakmadan çekip giden sen olamaz mısın? Sen hiç yok sayamaz mısın?

Neredeyse kendini harap edersin onun için. O iyi olsun, onun istediği olsun, onun morali yüksek kalsın, aman neşesi yerine gelsin, ah ayıp olmasın derken senden geriye neredeyse hiçbir şey kalmaz.

İnsan yanın hiçbir şey beklemeden yapar tüm bunları da, ego yanın umduğunu bulamadığında, ikisi çarpışır işte senin bedeninde. Sonra depremler, enkazlar… Sevdiğini kurtarırsın da kendince belki, ama sen boğulursun o derinlerde…

Peki neden boğulmayı seçersin?

Sevilmek uğruna mı? Ya da biraz olsun ilgi görebilmek? Özel olduğunu hissetmek? Ne kadar vazgeçilebilir olsan da, aslında göz nuru olduğunu görmek?

Kendine veremediğin, belki de kendinden esirgediğin her şeyi karşındakinden beklemek. Belki çocukluğundan kalma bir açlığı, bir açığı bugün doyurup kapatabileceğini sanma yanılgısı.

Ve bunun için gerekirse boğulursun da, onurunu da unutursun, hayatta duruşunu da değiştirirsin. Yeter ki sevildiğini bilesin. Yeter ki biraz ilgi göresin. En azıyla bile yetinir, kendini bu kadar muhtaç hissedersin. Kimseye çaktırmadığın zavallılığın içinde kendince gururlu bir ifade takınırsın. Nefessiz de kalırsın o küçücük an için, kurak da. Yavan da yaşarsın, yalan da…

Oysa sen de olmayanı kimse senin içine koyamaz ki. Bu sadece senin aldanışındır, senin kendini sevilmeye muhtaç sanışındır.

Oysa güzelsindir tüm çiçekler kadar, ve mutlaka sevilesi bir kalbin vardır başka kalpler tarafından. Ama çırpınmadan, telaşsız, gürültüsüz teslim olmalısın içindeki o saflığa. Önce kendini saymalı, dinlemeli, hoş tutmalı ve beslemelisin hayatla.

Bir bilsen huzurla bakan gözlerin evrenin her anını nasıl içine aldığını. Sakinliğin ve akışa teslim olmanın insanın için de nasıl da her şeyi dengeye oturttuğunu. Fethedilecek kalplerin yanı sıra senin de bir kalbin olduğunu…

Çünkü sen en çok da  kendin tarafından sevilmeye layıksın…

Share This