Efendim şööyyle ben rahat rahat koltuğumda otururken kapı açılsında içeri girsin diye bekleneninden.

Ortaçağ’dan 19y.y. sonuna kadar atlı olan prens, günümüzde artık BOP(beyaz otomobilli prens), BUP(beyaz uçaklı prens), BEP(beyaz evli prens) şeklinde karşımıza çıkmaktadır. En çaresiz(!) prenses adaylarının bile ilgisini çekmeyen tür ise BÇP(beyaz çoraplı prens)dir.

Bu BAP bir ‘’kurtarıcı” dır. Kendine göre haklı sebeplerden dolayı ikili ilişkilere konsantre olamamış, istediği gibi bir sevgili ve eş bulamamış, zor beğenen, katı prensipleri(!) olan, genellikle orta yaş dişi sınıfının ‘’kurtarıcı” sıdır.

Haklı sebepleri olduğu için de mutlu olamamışlardır. Merak ettiğim konu, insanlık tarihinin yüzyıllardır neden BEP (beyaz gelinlikli prenses) veya BTP (beyaz tenli prenses) ya da beyaz herhangi bir şeyli prenses yaratmadığıdır?

Kurtarıcılık rolü erkeğe, kurban rolü kadına giydirilmiş bir kostümdür.

Prenseslik müessesesinin önemli değişimler içinde olduğu da unutulmamalıdır. Bu BAPlar artık hiçbir kadını sonsuza kadar kurtaramıyorlar. Üstelik bu kararı çoğunlukla bir zamanlar kurtarılmış kişi veriyor. Ortalık ‘’Ben artık kurtuldum,sen git başkalarını kurtar” diyen kadınlarla dolu. Unutmadan bu kurtarıcılığı iş edinmiş prensler de var!Birkaç kadını bir arada kurtarıp sevaba girenler:)) Bu arada sevgi ve emekten söz etmiyoruz doğal olarak….

Bu BAPları yok etmek uğruna kadınlardan da bir sınıf ortaya çıktı tabii. Onlar da **SHE_BAP**lar efendim. Şehirli, havalı, ezilmeyen-bekar amazon prensesleri.

Yok aslında birbirlerinden farkları öyle değil mi?

Kimse oturup sorgulamaya değer bulmuyor kendini galiba? ”Duygularım nerede kaldı? Ben nerdeyim?” diyemiyor.

İlişkilerin çoğunluğunda paylaşım yerine katlanma durumları konuşuluyor. Varsın yalnız olalım, duygusuz yaşamak ve yaşlanmaktan iyidir diyemiyoruz çoğunluğumuz.

Oysa;

Kendimize sarılmak, kendimizi tanımak,’ ’BİR’’ olma yolunda adım atmak ve aynaya baktığımızda BEN ÖZEL’im, BEN DEĞERLİyim, KENDİMİ SEVİYORUM ve kendim kadar sevebileceğim insanı hayatıma çekiyorum diyebilmekle başlıyor gerçek yaşam ve gerçek paylaşımların yaşandığı ideal ilişki.

O zaman kaç yaşında olduğumuz önemini yitiriyor ve o günü 1.gün sayıyoruz yaşamımızda.

Ne mutlu 14 Şubat Sevgi gününde 1. gününü kutlamaya karar veren kadınlara ve erkeklere.

Kutlu olsun doğum gününüz.

Sevgiyle mutlu kalın.

Share This