Başına gelecekleri bilmeden kucak açtın Avrupada umudunu yitirmiş, kıyıma uğramış sende kurtuluş arayan bir halka. ”Kutsal topraklarımızı geri aldık”dediler. Eski sahiplerini zorla çıkarttılar topraklarından, katlimalarla, şiddetle ve hapislerle.
Korumasız halkın bir gece yarısı Suriye, Ürdün, ya da Lübanan sınırlarında göçmen kamplarında buldular kendilerini yapayalnız, ellerinden tüm hakları alınmış, aç ve hasta, üstelik de bütün dünyanın gözleri önünde oldu bitti herşey.
Seni yaraladılar, seni sakatladılar, seni ve tarihini hiçe saydılar Filistin. Sen haksızlığa uğrayanlara kucak açmışken yeni sahiplerin seni sadece kendilerinin olsun istedi. Oysa senin herkese yetecek toprağın, ekmeğin, suyun ve tarihin vardı.
Sonra eski sahiplerin ant içti” seni ne pahasına olursa olsun geri alacaklardı.” Yüzyıllık savaşa tutuştular eskiler ve yeniler. Hayatına doymamış binlerçe genç Muhammetler, Georgelar, Leylalar, Marvanlar senin için canlarını verdi. Onlarca çocuğa okulları mezar oldu, binlerce kadın,erkek ve ihtiyar evlerinde sorgusuz sualsiz öldürüldü.
Güzel kokulu portakal bahçelerine ve zeytinliklere tonlarca bomba yağdırdılar ve sen kanadıkça Kızıldeniz daha da kızılaştı Filistin, senin için savaşanların gözünü kan bürüdü.
Ama sen sevdandan vaz geçmedin Filistin, sen barış istedin, sen birlik istedin, sen vicdan bekledin sabırla.