.

– Neden suratın asık?
– Yaa şu ekonominin haline baksana!
– Neden ofluyorsun hayırdır?
– İşler çok kötü! Böyle bir havada nasıl güler insan?
– Bir şey mi var arkadaşım görünmez oldun?
– Nasıl görüneyim? Durumlar hiç iyi değil!

Size de tanıdık geliyor mu?

Ben, uzun süredir çevremde sürekli bu tarz konuşmalara tanık oluyorum. Her ne kadar duymamaya çalışıyorsam da, radyo dinliyorum, gazete okuyorum.

Hep aynı hep aynı!

“İyi de, durumlar böyleyken dahi güzel olan hiç bir şey yok mu?” diye sorduğumda, şöyle bir duruyorlar. Yüzüme bakıyorlar birkaç saniye kadar. Sanki hiç düşünmemişler gibi.

Belki de gerçekten düşünmüyorlar.

Belki de akıntıya doğru sürüklenmek daha kolay geliyor insanlara.

Böyle bir akıntıda kulaç atmak ve ters yöne yüzmek yorar insanı gerçekten. Buna katılıyorum ama o akıntının durduğu “an”ı bir düşünsenize!

Tam da fırtınanın dindiği ve suların durulduğu o “an”ı!

İşte o anda nerede olduğunuz önemli!

Kol ve bacaklarınız biraz kas yapmış olabilir fakat güçlenmişsinizdir de aynı zamanda. Hem de ters yöne yüzebildiğiniz için epeyce açmışsınızdır arayı diğerleriyle.

Tabii bunun için irade, emek, sabır ve inanç çok önemli rol oynuyor.

Bugüne kadar öğrendiğimiz her şeyi, sonuna kadar uygulama zamanı şimdi!

Yaşam aksiyonu seviyor!
Yaşam cesurları seviyor!
Yaşam bizi seviyor!

Biz bütün olumsuz bakış açılarını değiştirebilme gücüne sahibiz.

Elimizin uzandığı kadar, yüreğimizin ulaştığı kadar insana “Hadi sen de bizimle yüz,” diyebiliriz.

Hedefleri şaşmış olanlara yol gösterebiliriz.
Hiç hedefi olmamışlara o konuda destek olabiliriz.

Bugün şöyle bir bakalım çevremize. Suratı asık, morali bozuk birini görürsek, deniz yıldızının hikayesini hatırlayalım.

Kaç hayata ışık olursak, biz de o hayatlar kadar aydınlanırız.

Share This