Siz herkes değilsiniz, hiç kimse de değilsiniz. Siz, birisiniz. Bundan genelde “bir kişiliğinizin olması” biçiminde bahsedilir. Belki daha içedönük ya da dışadönüksünüz, daha fazla ya da daha az özgüvenlisiniz, geçmiş deneyimlerden daha fazla ya da daha az yaralanmış birisiniz, belki daha ziyade kaygılananlardan ya da daha ziyade eyleme geçenlerdensiniz. Detaylar her ne olursa olsun, siz sizsiniz, belli bir canlı türünün belli genetik geçmişe, belli deneyimlere, tutumlara, belli yatkınlıklara sahip bir üyesisiniz ve tüm bunlar bir araya gelip sizin “kişiliğinizi” oluşturuyor.

Siz ve ben aynı yolda yürümedik. Ben bir emekli aile terapistiyim, aktif olarak koçluk yapıyorum; siz bir öğretmen olabilirsiniz, yoga eğitmeni olabilirsiniz ya da şamanik deneyimlere sahip olabilirsiniz. Sizin ve benim genetik kodumuz, programlanışımız, hücresel hafızamız, ikametimiz aynı değil. Siz benim nefret ettiğim bir şeye bayılıyor olabilirsiniz, ben de sizin nefret ettiğiniz bir şeyi çok seviyor olabilirim. Tüm bunlar zaten aşikâr değil mi? Öyle, fakat yine de yüksek sesle dile getirilmeli, hatırlanmalı ve onurlandırılmalı.

Siz ben değilsiniz. Siz sizsiniz. Her birimizin üç ayrı yaşamı olduğunun söylendiğini duymuştum (sanırım Blue Bloods adlı polisiye dizisinden hatırlıyorum): kamusal yaşam, özel yaşam, mahrem yaşam. Ben de kişiliğin üç bölümden oluştuğunu yazmıştım: orijinal kişilik, oluşturulmuş kişilik ve arta kalan kişilik. “Kişiliği” kavramlaştırıp tanımlamanın çok fazla yolu var. Nereye mi varmaya çalışıyorum? Bir koçluk seansında danışanınızın karşısına oturan kişi tüm zenginliğiniz, tuhaflığınız, ışığınız ve gölgenizle siz olacaksınız. Orada kişiliğinizle birlikte bulunacaksınız.

Koçluk sizinle başlar. Bu kaçınılmazdır.

Peki, ne anlama gelir? Neden ilk önce bu konudan bahsediyorum? Çünkü teknikler, taktikler, ilkeler ve felsefelerden bahsederken koçluğun teknik bir girişim değil, insani bir girişim olduğunu unutmak kolaydır. Çocuğunuzun dizi sıyrıldığında, durumu öncelikle bir ebeveyn olarak ele alırsınız, ilkyardım görevlisi olarak değil. İlkyardım görevlisi bile olsanız… Öncelikle diz çöker, çocuğunuzun acısını paylaşır, ona şefkat gösterirsiniz. Pomatla yara bandını sonra devreye sokarsınız.

“Koçlukta uzmanlaşmak” denince akılda teknik bir şey canlanıyor olabilir. Sanki “Önce şunu yapacaksınız, sonra bunu yapacaksınız” der gibi… Yanlış da sayılmaz, taktikler ve teknikler elbette kullanılır; ama kafanızdaki resim birbiriyle aynı odada ya da bir cihaz aracılığıyla karşılıklı oturmuş, ihtiyaçları olan, hem derinlere dalmaya hem koşarak kaçmaya hazır, son derece komplike, son derece insan, iki kişi olmalıdır. Danışanın karşısında oturduğu kişi robot değildir. İleride belki; ama şimdilik koçluk birer geçmişi ve kişiliği olan iki insan arasında geçen bir etkileşimdir.

Orada bulunanın siz olacağınız fikrini kabul edin. Zamanla uzmanlaşacak olsanız da sizin uzman versiyonunuz değil; şimdiki siz, süreğen olan siz, halanızın siz olarak tanıdığı siz, şeftalili turtayı elmalı turtadan daha çok seven ve uyku sorunları olan siz. Bu realiteyi kabul edin, çünkü başka realite yok. Evet, zamanla elverişli bir persona, bir koçluk personası geliştirmeyi öğrenebilirsiniz ama bunu kendi ihtiyaç ve koşullarına göre geliştirecek olan da yine sizsiniz.

EGZERSİZLER

Kolay. Kendinizi birinin karşısında otururken hayal edin. Ona yardım etmeye hazırlanıyorsunuz. Sizi görün, tıpkıbasımınızı değil. Ne giyiyorsunuz? Saçınız nasıl? İşte bu sizsiniz!

Kolay. Şunu söyleyin: “Koçluk seansına kendimi de getirmekten kaçınamam. Bu yüzden bu realiteyi kabul ediyorum ve sahipleniyorum.”

Orta. Koçluk seansına her şeyinizle, fikirlerinizle, önyargılarınızla, kuşkularınızla geleceğinizi kabul edin. Bu realiteyi kabul etmenizi sağlayacak herhangi bir seremoni ya da imgeleme egzersizi düşünebiliyor musunuz?

Profesyonel (pro). Her seansa kendinizin en kötü halini getirmekten kaçınmayı ve en iyi halinizi getirmeyi nasıl başarabilirsiniz? Bunun üzerine biraz düşünün.

 

Resmi Olmayan Koçlar İçin Düşünce Egzersizi

Çok fazla gayri resmi koçluk yapıyor musunuz? Belki yapıyorsunuz ama daha önce bunu koçluk olarak düşünmediniz. Bir başka insana sabırla, belki sadece onu dinleyerek ya da bazı önerilerde bulunarak yardımcı olmaya çalıştığınız anları düşünün. Böyle durumlar aklınıza geliyor mu?

Kendine Koçluk Edenler İçin Yazma Egzersizi

Çoğu zaman başkalarına yaptığımız koçluk kendimize yaptığımızdan kolaydır, çünkü kendimize koçluk yaparken kişiliğimiz bize engel olabilir. Cümleyi tamamlayın: “Kendime koçluk ederken …’ya dikkat etmem gerekir.”

Share This