İşte yine yuvamdayım. İki aylık bir aradan sonra yepyeni dostlarla tanışıp eski dostlarla buluşmak muhteşem. Eski dostların bir kısmı fiziksel olarak yok yanımda ama enerjileri ortamı tamamen kaplamış. Selam hepinize canlar. İşte böyle bir yolculuk Kuraldışı macerası. Hep özlemek, hep özlenen olmak ne güzel.
Bilge Kadın ve Bilge Adam selam size. Dila, Murat selam size. İşte kulisten İlhami de geldi. Tamamlandı takım. Oyun başlasın.
Sene başında başladığım müthiş serüvenin ikinci yarısına Bilge Kadın’ın işareti ve Bilge Adam’ın düdüğüyle başladık. Enerji patlamasıydı yaşadığımın tam karşılığı. Hem devre arasında iyi bir hazırlık dönemi de geçirmiştim. Kitaplar okumuş, öğrendiklerimi tekrarlamış, donanım kazanmıştım. Hazırdım topları tek tek karşılamaya. Ben hazırdım da ustalar da boş durmamıştı anlaşılan. Daha birinci dakikada ilk golü görmüştüm kalemde. Dışsal gücün telkinlerine koşulsuz itaat golü. Ne dediyse onu yapmış ve doğal olarak tufaya düşmüştüm. Ee ne bu şimdi? Nereye gitti bundan önceki eğitimler? Hepsi boşuna mıydı? Yoksa zihinsel engelliliğimi mi vuruyordu yüzüme daha ilk dakikada yediğim bu gol, diye döverken kendimi içimdeki çocuğun sesiyle silkelendim.
“Kendine haksızlık etme” diyordu; “Yediğin bu golden çıkarman gereken dersi al” diyordu; “İçindeki BEN’i hatırla. Sahip olduğun potansiyelin farkına var. Enerjini yeniden topla ve var gücünle devam et BEN olma mücadelene.” Haklıydı ve iyi ki de vardı. İyi ki de fark ettirmişti kendini. Anında silkelenip kendime geldim. Düştüğüm kuyudan bir çırpıda çıkıverdim.
Hazırım yeni şutlarına Usta. Bu sefer daha sağlam duruyorum kalemde. Sen şutlarınla kalemi yokladıkça, daha güzel kurtarışlar yapacağım. Arada da gol yeme hakkım baki ama unutma. Hata yapsam da değerliyim, sen öğrettin. Hadi at şimdi atabilirsen. Yaşama hazırlık maçında karşınızdayım işte. Şükür kavuşturana.