Sonsuz güzellikler için, her şeye rağmen güneşin yükselerek, ağaç dallarına ışığını sunduğu için.
Teşekkür ederim!
Ne olursa olsun bizi sarıp sarmalayan denizin mavisine, küsmeden yağan yağmura…
Şükürler Olsun!
Mucizelerin her anın içinde olduğu bu yaşama, seçimlere, sorumluluklara…
Şükretmenin faydası bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Profesör psikolog Sonja Lyubomirsky her gün şükretmenin hayatımıza şifa getireceğini söylüyor. Başka bir psikoloji profesörü ise şükretme alışkanlığının kan basıncı, depresyon ve çeşitli sağlık sorunlarının iyileşmesine yardımcı olduğunun altını çizmiştir. Böylesine kolay ve kalpten akarak dışarı taşan tek bir söz, tüm hayatımızı değiştirebilir mi? Elbette! Düşüncenin nereye yönelmiş olduğu, yaratım sürecini başlatır. Bu yaratıcılığımızı hep yok saymak belki de en büyük kusurumuz. Oysa yapılan çalışmalarda gerçek ve düş diye bir ayrım olmadığı görülmüştür. Odağımız nereye yöneliyorsa orada sadece “gerçek” vardır. Mesela bir çalışmada deneğin eline bir nesne verilip beyninde harekete geçen noktalar incelenmiştir; aynı şekilde bu nesneyi sadece düşünmesi de istenmiştir. Değişiklik var mıdır? Elbette hayır! O yüzden gün içinde kendimizi beslemek çok önemlidir. Nasıl bir dünya yarattığımız ve seçtiğimiz her anın içinde gizlidir. Değişimin son hızıyla ilerlediği bu süreçte, gücümüzü açığa çıkarmanın vakti gelmiştir. Dışarıyı suçlayarak, algımızı oraya yönlendirerek sadece bu karışıklığın daha da büyümesine destek oluruz. Hani yaratmak istediğiniz, içinde barış olan, herkesin birbirine saygı ve sevgi ile yaklaştığı o dünya? Böyle bir dünyaya inanmıyorsanız zaten size söyleyebileceğim pek bir şey yok ama içinizde bir minik kelebek uçuyorsa böyle bir dünyayı hayal ettiğinizde, bilin ki, bir kelebeğin kanat çırpışı her şeyin harekete geçmesi demektir. Ben dönüştükçe, Bir dönüşür. Bunun farkında mıyım? Farkındaysam, seçimlerimi ve dengemi korumak benim birinci vazifemdir. Bunun için ilahi olanın içinde kalmak, Evren’in göz kırpışlarını yakalamak ve her an şükran dolu bir kalple ilerlemek yeterlidir. Güne başlarken, evden çıkarken, uğradığınız dükkândaki kişiye gülümserken, iş yerindeki arkadaşlarınıza, yolunuza çıkan rüzgâra, sizi zorlayan öğretmenlere herkese ve her şeye teşekkür ederek, şükredin. Bunun daha başlangıç olduğunu bilerek. Şükretmek içinde sonsuzluğu taşır, sınırlar ortadan kalkar. Bereketin akışkan olduğunu hatırlatır. Duran bir şey yoktur, akış her an vardır. Sadece sınırladığımız düşüncelerimiz enerjiyi tıkar, alanımızı kısıtlar. Oysa hangi çılgın bize zincir vurabilirmiş ki kendimizden başka? Şükretmenin rüzgârı her an esmektedir, ihtiyacımız olan yelkenimizi ayarlamaktır. Akıp süzülelim. Gidelim.
Eckhart Tolle’un dediği gibi: “Yaşamınız boyunca tek bir dua edecekseniz o, şükretmek olsun; kafi gelecektir.”
Sevgi ve Işık’la
İyi ki varsınız.