Uykusuzluk çeken insanların anlaşılmadıklarını hissetmeleri az görülen bir durum değildir.İyi uyuyan biri için uyku konusunda karmaşık bir şey yoktur, onun için anlayamazlar ve ne önereceklerini bilemezler. Bu onların duygularınızı paylaşmayacağı anlamına gelmez. Herkesin ara sıra bunun ne berbat bir deneyim olduğunu bilecek kadar kötü uyuduğu geceler olmuştur.
Fakat doktorlar da genellikle ne önereceklerini bilmezler. Uykusuzluk çeken insanlar çoğunlukla bununla birlikte yaşamaları gerektiğini hissederler. Bazen depresyonda olabilecekleri öne sürülür ve bu bazen doğrudur. Bazen uykusuzluk onun ne olmadığıyla tanımlanır. Örneğin, “Depresyonda olduğunuzu sanmıyorum” veya “Uyku apneniz olduğunu sanmıyorum” diyerek sizin durumunuzun sadece başka bir şey –muhtemelen zaten bildiğiniz “uykusuzluk” denilen başka bir şey- olduğunu ifade etmek gibi.
Burada sinik olmaya çalışmıyorum. Sadece zaman zaman duyduklarımı iletiyorum. Fakat söylediklerimde bir düzeltme yapmama izin verin. Bence doktorlar dirençli uykusuzluk hakkında tavsiye verecekleri zaman işleri olağanüstü zorlaşıyor. Doktorların ikilemi şu: onlar genellikle etkili bir tedavisini bilmedikleri dirençli bir şikâyeti olan sıkıntılı insanlarla karşı karşıya kalıyorlar.
Geleneksel olarak, doktorlar uykusuzluk için ilaç reçete ederler. Ne var ki uyku hapları dirençli uykusuzluk için değil, sadece kısa süreli uykusuzluk için salık verilir ve bu hapları, vücutları ilaçların içindeki kimyasal maddeleri daha yavaş parçalayan yaşlılara verme konusunda çekinceler vardır. Bütün bu sözde “hipnotik” ilaçların yararlılığı uzun vadede ispatlanmamıştır, onun için uzun vadedeki kullanımların faydasını gerçekten bilmiyoruz. Uyku hapları kullanmayı alışkanlık haline getiren pek çok insan uykuya dalmakta ve uyumayı sürdürmekte önemli ölçüde zorluk yaşamaya devam ettiklerini görür. Bu ilaçların yararlı etkisi zamanla azalarak ya dozu arttırmayı ya da başka bir ilaca geçmeyi gerektirir. Bazı durumlarda bu bir bağımlılık sorununa yol açabilir, özellikle ilaçla bağlantılı olarak uykusuzluk semptomlarında bir geri sekme görülürse. Doktorunuzun uyku haplarının ara sıra veya çok kısa süreli kullanımının faydaları kadar, bunların sınırları ve diğer ilaçlarla etkileşimlerinin de farkında olması gerekir.
Aslında tek bir reçete seçeneği vardır. O da ya uykusuzluğun altında depresyonun yattığından şüphelenildiği veya gece alındığı zaman sakinleştirici bir yan etkisi olduğu için bir antidepresan salık vermektir. Ancak depresyonun olmadığı durumda antidepresanların çok yaygın olarak salık verilmesi konusu hala tartışmalıdır. Bununla birlikte, uykusuzluğu tedavi etmek amacıyla bu ilaçlar üstünde kontrollü klinik deneyler yapılmıştır ve bu tüm dünyadaki uyku ilacı uzmanları arasında hâlihazırda süren bir tartışma ve endişe kaynağıdır.
Elbette, dirençli uykusuzluk için en başarılı olduğu kanıtlanan tedavi bilişsel davranış terapisidir (BDT). Burada doktorların sorunu BDT’nin genellikle tıbbi uygulamalarında hemen ulaşılabilir veya erişilebilir olmamasıdır. Uykusuzluk çeken insanları etkin bir şekilde tedavi etmek için bu konudaki BDT yöntemleri alanında eğitilmiş uzmanlar veya klinik psikologlar gereklidir ve bu uzmanların sayısı azdır.
Neyse ki davranışsal uyku tıbbı olarak bilinen alana ilgi gittikçe artmaktadır. Amerikan Uyku Tıbbı Akademisi ve dünyadaki diğer uyku cemiyetlerinde davranışsal uyku tıbbı uygulamasıyla ilgilenen ve bu alanda sertifika alanlar için uzmanlık bölümleri vardır. Onun için, uykusuzluk çeken insanlara yönelik değerlendirme ve tedavi hizmetlerinin hem yerleşik uyku merkezleri ve uyku laboratuvarlarıyla bağlantılı olarak, hem de genel olarak toplum içinde yaygınlaşması beklenmektedir.
Bu arada, bu kitapta verilen BDT yöntemlerinin işinize yaramasını umuyorum.
Prof.Colin A.Espie
CPsychol Universite laval, Kanada