İslam dünyası insan elinden çıkma tanrı ile bizi yaratan ilahi tanrının emirleri arasında bocalıyor. Bu devasa sosyal tereddüt insanlığın huzuruna giden yolun önünde zalim bir kaya gibi duruyor.

Benzer sarsılmayı başka dinler yüzlerce yıl yaşadı ama üstesinden geldiler. Onlar dinlerinin sahte sahiplerini kovdular. Biz ise dinin şiddet, öfke ve aşağılama taşıdığını öğreten sahte sahipleri ile henüz hesaplaşmadık.

Şehvetli bir güç bağımlılığı taşıyan ihtirasın bir parçası değilseniz tanrınızın kim olacağına kimsenin onayını almadan karar verebilirsiniz. Katillerin, yalancıların yarattığı tanrıya mı inanacaksınız, sizi yaratan Tanrıya mı itaat edeceksiniz? Çünkü iki tanrı arasında uçurum var…

Tanrınızın kim olacağınıza sadece vicdanın süzgecinden geçmiş akılla karar verebilirsiniz…

İnsan elinden çıkma tanrılar günahkárdırlar. İnananlarının kötülüğüne izin verir. Bizi yaratan Tanrı ise inananlarını hakkaniyetle eğitir.

Yarattığımız tanrı ile bizi yaratan Tanrının emirleri ve öğretileri birçok açıdan çok farklıdır. Bizi yaratan Tanrı her gün daha iyi bir insan olmayı öğrenmemizi bekler. Bizim yarattığımız tanrı ise egolarımızı, kötülüklerimizi, kan davalarımızı, öfkelerimizi onaylayarak bizi rahatlatır.

Bizi yaratan Tanrı kan sevmez, şiddet, doğasına aykırıdır. Kullarını sükûnete bağışlamaya çağırır.

Yarattığımız tanrının ise cihadı, kılıcı ve nefreti vardır. Kinlerimizi onun gölgesinde yayarız…

Bizi yaratan Tanrı özgürdür. Yarattığımız tanrı ise kötülüklerimizin rehinidir.

Bizim yarattığımız tanrı fiziksel tapınmamızı ister. Başkalarına karşı üstünlük sağlamamızı sağlayan fiziksel tapınmadan hoşlanır. Bu nedenle namaz kılan biri ömründe hiç başkasını ezmemiş birinden değerlidir. Bu nedene oruç tutan biri bizi yaratan Tanrının yarattığı diğer canlılar için çalışan birinden değerlidir.

Bizi yaratan Tanrı inancımıza başka ortaklıklar emretmez. Sadece ahlaklı olmamızı emreder. Ahlak ruhsal bir gelişimin ulaştığı gerçek yüksekliği bahşeder. Ahlakın içinde başkasını aşağılamak, ahlakın içinde başkasını ezmek, ahlakın içinde başkasını öldürmek yoktur. Onların tamamı yarattığımız tanrıya aittir. Bu nedenle bizi yaratan Tanrı aynı zamanda bir canlı hakları, doğanın hakları gönüllüsüdür.

Bizim yarattığımız tanrının iyilikle bağı yoktur. Kaprisli, küçük düşürücü, hesaplı ve küstahtır. Bizi yaratan Tanrı mütevazı şeffaf ve çelebidir.

Bizi yaratan Tanrının varlığı o kadar yücedir ki yaptıklarımız onun aynasıdır. Bizim yarattığımız tanrı ise yapıp ettiklerimizin gizlendiği mabettedir.

İnanç bedene değil ruha aittir ve bu nedenle bizi yaratan Tanrının beden gücü ile inanç yaymaya ihtiyacı yoktur. Bizim yarattığımız tanrı ise iktidarımızın sürdürülebilirliği için bizi fiziksel zorbalığının makul olduğuna inandırır.

Bizim yarattığımız tanrının, edebiyatla bir bağı yoktur. Bizi yaratan Tanrı ise düşüncenin en seçkiniyle derin bir düzeyde bağlantı kurarak, bizi bilgelerin edebiyatı ile ödüllendirir.

Önümüzde bizi zorlayan bir kavşak var. Hangi tanrının insan elinden çıktığını hangi tanrının ilahi olduğunu anlamak zorundayız ve bunun tek bir aracı var.

Vicdanımız…

Kaynak: Star Gazetesi

Share This