Seçimlerimiz davranışlarımızı, davranışlarımız alışkanlıklarımızı, alışkanlıklarımız yaşam tarzımızı yaratıyor. Hayatımızın her alanındaki seçimlerimizle oluşan yaşam tarzımız, hayatımızın kalitesini belirliyor. Hangi alanlarda sorun yaşıyorsak, o alanlar seçimlerimizin, yaşam tarzımızın sorumluluğunu almadığımız alanlar oluyor.

Şimdi hayatımızın kalitesini belirleyen temel altı alana bir göz atalım.

Bireysel Gelişim

Bireysel gelişim alanı, senin birey olarak gelişiminle ilgilidir. Kendini ve yeteneklerini geliştirmek hayatının genel kalitesini arttırması açısından önemlidir. Bireysel gelişim, insanın değerlilik ve yeterlilik duygularının gelişimiyle artan özsaygının kazanılması, daha insanca, daha etik kendine ve bütüne daha yararlı bir yaşam sürebilmek anlamına gelir. Yani her gün, düne göre kendinin daha iyi versiyonu olabilme yolculuğudur bireysel gelişim.

Zihinsel gelişim sürekli üzerinde çalışmamız gereken bir boyutumuz. Zihnimiz de kas gibidir. Kullanılmazsa, egzersiz yapılmazsa gevşer.

Zihinsel kası güçlendirmek için her gün okuma alışkanlığı kazanmak önemlidir. Şu anda evinde satın almış olduğun ama henüz okumadığın kitaplarla işe başla. Belki haftada bir belki ayda bir kitap okumayı amaçlıyorsun ama önce her gün iki-üç sayfa okuyarak okuma alışkanlığını kazan. İster Kürk Mantolu Madonna oku, ister Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı, yeter ki oku.

Yazmaya da zaman ayır. Bazı alanlar üzerine odaklan. O alanla ilgili aklına gelenleri kâğıda dök. Sana ne kadar saçma gibi görünürse görünsün bu uygulama seni fikir üretme alışkanlığına hazırlayacaktır.

Duygusal gelişim, bize iç dünyamızın iklimini bildiren duygularımızı ve kendimizi tanıma yolculuğumuzdur. Duygusal gelişim için ilk basamak geçmişimizle yüzleşebilme, geçmişimizi olduğu gibi kabul edebilme ve geçmişimizden özgürleşebilme cesaretidir. Duygusal boyutta olgunlaştıkça daha insanlaşırız, duygularımızı daha iyi yönetiriz, tepkisel değil etkisel bir insan oluruz ve empati yetimiz yüksek olur.

Sence sen, düşünsel ve duygusal gelişimine yetirince yatırım yapıyor musun? Yaşadığı gibi düşünen değil, düşündüğü gibi yaşayan bir insan mısın?

Aile

Aile ve ilişkilerle ilgili amaçlar koymayı çoğu insan ihmal eder. Özellikle aile üyeleri ile ilişkilerimizi çantada keklik gibi görme eğilimi vardır. Oysa her ilişki canlı bir organizmadır, sürekli beslenmeye ihtiyaç duyar. Hayatta bize gerçek doyumu veren ilişkiler, yakın ilişkilerdir. Her alanda başarılı olsan bile sevdiğin ve sevildiğin, seni önemseyen bir partnerin, bir ailen ve arkadaşların yoksa neye yarar?

Her gün on dakika çocuğuna kitap oku.

Haftada bir akşamı sadece eşinle baş başa olmaya ayır. Onunla randevuya çık. Baş başa bir saat geçirmek, parkta el ele yürüyüşe çıkmak bile ilişki besleyicidir.

Eşin için haftada ya da ayda bir özel bir şey yap. Bu özel bir sofra hazırlamak, masaj yapmak, çiçek almak gibi şeyler olabilir.

Çocuğunla ortak aktiviteler için zaman ayır. Onlarla aynı gene sahip olmak otomatik bağ oluşturmaz. Ebeveyn çocuk ilişkilerinin de beslenmeye ve geliştirilmeye ihtiyacı vardır.

Sence sen, iyi bir partner ve (çocuğun varsa) iyi bir ebeveyn misin?

Sen senin gibi bir eşin, senin gibi bir ebeveynin olmasından mutlu olur ve kendini şanslı hisseder miydin?

Arkadaşlık ve Sosyal Yaşam

İnsan denilen varlık bir sürü “hayvanıdır”. Hayatını tek başına sürdürmeye programlanmamıştır. Bu yüzden yalnızlık korkusu çoğu insan için bir numaralı korkudur. Sosyal yaşam arkadaşsız olmaz. Sosyal ilişkilerimizde tanışlar, arkadaşlar, dostlar vardır. Tanışlar, iş ya da ortak arkadaşlar vasıtası ile tanıştığımız, karşılaştığımızda selamlaştığımız, sınırlı ilişkiler içinde olduğumuz insanlardır.

Arkadaşların bir kısmı aktivite arkadaşıdır, bir kısmı iş arkadaşıdır. Bu insanların bir kısmı ile aktivitelerin dışında da zamanımızı paylaşırız. iç dünyamızı paylaşırız. Daha yakın arkadaşlıklar geliştiririz. En yakın arkadaşlıklar geliştirdiğimiz insanlara dostumuz deriz. Arkadaşların sayısı fazla olabilir ama dostların sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Arkadaşlık ve dostluk ilişkilerine hayatın armağanı olarak bak. Dostluk sadece aktivite paylaşmak değil, kendini de paylaşmaktır. Dost, yanında düşünsel ve duygusal boyutta çıplak olabildiğin insandır. Doğal olabildiğin, kendin gibi olabildiğin insandır. Hem iyi günde hem kötü günde yanında olduğun ve yanında olan insandır. Hayatında tek bir dostun varsa şanslısındır. Çünkü bazı insanların belki çok tanışı hatta arkadaşı olabilir ama hiç dostu yoktur.

Birçok insan için gerçek aile üyeleri dostlarıdır. Üstelik dostlar atanmış değil, seçilmiş aile üyeleridir. “Gerçek aile üyeleri nadiren aynı çatı altında yaşar” sözü çok şey ifade eder.

Zamanımızın büyük bir bölümü işte geçiyor. Haftada kırk saat aynı yerde aynı insanlarla birlikte oluyoruz. Bu insanlarla iyi geçinmek, hem senin enerjin, hem iş ortamının sağlıklı ve verimli olması açısından önemlidir.

Sence, sen iş ortamında iyi bir iş arkadaşı mısın?

Sence sen, dostum dediğin insanın kötü gününde onun kadar üzülen başarılarından onun kadar mutluluk duyan bir insan mısın? Yoksa içinde bir nebze olsun kıskançlık hissediyor musun? Eğer hissediyorsan bu duygunu sorgulamaya ne dersin?

Kariyer-Para

Ne yapmak istiyorsun? Bir proje başlatmak ya da iş kurmakla ilgili bir amacın var mı? Şu anda banka hesabında ne kadar birikmiş paran var?

Hiç yoksa yalnız değilsin. Ama bir kenarda birikmiş paran olması önemli. Hemen biriktirmeye başla. Bu miktar haftada 10 TL de olabilir. Örneğin; bu süreçte sigarayı bırakırsan, sigaraya ödeyeceğin paraları biriktirebilirsin. Dışarıda gereksiz yere satın aldığın şeyler yerine onlara harcadığın paraları bir kenara koyabilirsin. Burada amaç biriktirme alışkanlığını kazanman. Çünkü biriktirme alışkanlığı olmayan ve finansal açıdan başarılı olan kimse yoktur.

Bir arkadaşım, her sabah işe giderken Starbucks’tan aldığı kahve yerine bu parayı biriktirmeye başladığında hayretle ayda 200 TL biriktirdiğini gördü. Arkadaşım sabahları kahvesinden mahrum olmadı. Evinde yaptığı filtre kahveyi minik termosuna doldurarak yola koyuldu. Daha önce sabah kahvesine aylık harcadığı paranın miktarının farkında bile değildi.

Elbette taksitlerini, borçlarını nasıl ödeyeceğin üzerinde plan yapman önemli. Ama geleceğe yönelik amaçlar belirleyecek misin yoksa borçlar üzerinden mi bir yaşam süreceksin? IPhone’ın yeni modelini almasan ne olur ki? Gelecek üç yılda ve on yılda finansal olarak nerede olmak istersin? Şimdi olduğun yerden daha farklı bir yerde olman için bazı amaçlar belirlemen, bazı alışkanlıklar kazanman, bazı alışkanlıklardan özgürleşmen gerekiyor. Bunlar neler?

 Sağlık ve Fitnes

Sağlık yoksa ne var ki? Bu alanda kazandığın yeni sağlıklı alışkanlıklar hayatının diğer alanlarında da pozitif etki yaratacaktır. Çünkü egzersiz, sağlıklı beslenme ve düzenli uyku alışkanlıkları enerjimizi ve özsaygımızı arttıran önemli faktörlerdir. Sağlık, bedende bir hastalığın olmaması değil, gözlerde yaşam ışıltısının, yaşam sevincinin olmasıdır.

Sence sen sağlıklı bir insan mısın?

Maneviyat Gelişimi

Birçok insan maneviyatı dinle karıştırır. Özellikle dindar olmayan insanlar maneviyatı da (spiritüel boyut) dini olgu sanarak reddeder. Oysa dindar olsun ya da olmasın herkesin özdoğasında manevi boyut vardır.

Meditasyon, yoga gibi uygulamalar, şükran duyabilmek, başkalarının gelişimine maddi/ manevi katalizör olmak manevi boyutumuzu geliştirir. Bütünün bir parçası olduğumuzun derinden idrakidir maneviyat. O zaman Bütün’e yaptığın katkının da yine kendine yaptığın katkı olduğunu idrak edersin.

Doğmuş olmanla doğmamış olman arasındaki farkı yaratan “başkalarına yararlı olmak” olgusu senin maneviyat gelişiminin kilometre taşıdır.

Hiçbir çıkarın olmadan başkalarına yardım etmek, senin değerlilik duygunu arttırdığı için kendini iyi hissedersin. İşe yarayan değerli bir insan olma duygusu, insana insan olduğunu hatırlatır. Bir yaşlıya otobüste yer verdiğin, bir engelliye karşıdan karşıya geçmesi için yardım ettiğin, elinde bir iki parça ürünü olan birine kasada öncelik sırası verdiğinde bile kendini iyi hissedersin. Çünkü tüm bunlar “insan” davranışlarıdır. Yapıldığında yapan da yapılan da iyi hissediyor değil mi?

Sessizce on dakika ya da beş dakika oturabilir misin? Üç dakika? Sadece düşüncelerini izle. Düşünceler geliyor ve gidiyor. Nefesinle birlikte göbeğinin iniş çıkışlarına odaklan. Meditasyonun hem bağışıklık sisteminin güçlenmesine hem de anda yaşamayı öğrenmene yardım ettiğini biliyor musun? Bu iki şey de sağlığı korumak açısından çok çok çok önemli. Bağışıklık sistemin güçlendiğinde, virüs ve bakterilere, hastalığa karşı güçlenirsin. Anda yaşamayı öğrendiğinde geçmişin pişmanlıklarından, suçluluk duygularından, geleceğin endişesinden özgürleşirsin. Hem doğaya hem kendi doğana uygun yaşamak hem sana hem çevren üzerindeki olumlu etkine katkıda bulunur.

Sen kendinin, kendine ve başkalarına yararlı, bütüne katkıda bulunan değerli bir insan olduğunu düşünüyor musun?

 ALIŞKANLIKLARIMIZ NEDEN VAR?

Alışkanlıklarımız hayatımızı kolaylaştırır ve çabasızdır. Hayatımızın her alanında alışkanlıklara sahibiz. Ama sağlıklı ama sağlıksız.

Alışkanlıklar;

  1. Kolaydır. Uygulamak için hiç çaba gerektirmez. Bu nedenle az enerji tüketir. Kullanım kapasitesi yüksektir.
  2. Otomatiktir. Üzerinde düşünmemiz veya karar vermemiz gerekmez. Küçük de olsa her karar için bilinçli zihni kullanmak yüksek enerji gerektirir ve yorucudur. Her sabah kahve içmeyi seçiyorsan artık “Bu sabah ne içeyim” diye düşünmen gerekmez.

Sağlıklı Alışkanlıklar Edinmek Neden Zor Gelir?

Sağlıklı alışkanlıkları kazanmak çaba gerektirir. Üstelik beklediğimiz ödül uzun bir zaman sonra gelecektir. Eğer ince ve fit bir vücuda kavuşmak istiyorsam hem beslenmeme dikkat etmeliyim, sevdiğim abur cuburlardan uzak kalmalıyım hem, benim için yorucu ve sıkıcı olmasına rağmen her gün düzenli egzersiz yapmalıyım. ‹stediğim bedene kavuşmak epey zaman alacaktır.

Sınavımı geçmek istiyorsam, aylarca düzenli ders çalışmalıyım. Bu da arkadaşlarla birlikte vakit geçirmekten, internet oyunlarından, TV izlemekten, eğlenceli zamanlardan bir süreliğine vazgeçmeyi ya da bu zamanları iyice azaltmayı gerektirir. Üstelik ödüle kavuşmam çok zaman sonra olacaktır.

<div class="social4i" style="height:82px;"> <div class="social4in" style="height:82px;float: left;"> <div class="socialicons s4twitter" style="float:left;margin-right: 10px;padding-bottom:7px"><a href="https://twitter.com/share" data-url="https://dergi.kuraldisi.com/yasam-tarzimiz/" data-counturl="https://dergi.kuraldisi.com/yasam-tarzimiz/" data-text="Yaşam Tarzımız" class="twitter-share-button" data-count="vertical" data-via=""></a></div> <div class="socialicons s4fblike" style="float:left;margin-right: 10px;"> <div class="fb-like" data-href="https://dergi.kuraldisi.com/yasam-tarzimiz/" data-send="true" data-layout="box_count" data-width="55" data-height="62" data-show-faces="false"></div> </div> </div> <div style="clear:both"></div> </div> <p><img decoding="async" class="alignleft wp-image-3760 size-thumbnail" src="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2018/02/JW0rM3p-150x150.jpeg" alt="" width="150" height="150" />1952 yılında doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda okudu.<br /> 1972 yılında gittiği Amerika’nın Kaliforniya eyaletinde on dört yıl sürekli, on iki yıl da aralıklarla yaşadı. Kaliforniya’da alternatif sağlık, alternatif eğitim, insan potansiyeli ve hümanistik psikoloji alanlarında eğitim gördü.<br /> Zihin Bilimi, Hipnoterapi, Reiki, Rebirthing, NLP ve kinesiyoloji eğitimleri aldı. California Jaycee’s organizasyonunda uzun yıllar bireysel gelişim alanında hizmet verdi. Sorunlu çocukların gittiği okullarda gönüllü çalıştı.<br /> International Council for Self-Esteem Türkiye temsilcisidir.<br /> Türkiye’de ilk kez 1993 yılında hipnoterapi yöntemiyle ağrısız ve ilaçsız, suda doğum yaptırdı.<br /> Basın dünyasında birçok dergide ve Güneş gazetesinde araştırmacı gazeteci ve köşe yazarı olarak çalıştı. Dört yıl Bilar ve Bilsak’ta haftalık konferanslar verdi. Değişik radyolarda (Enerji FM, Show Radyo, Best FM ve Radyo TRT1) Kuraldışı ve Ötesi adlı psikoloji ve bireysel gelişim eksenli programlar hazırlayıp sundu. TGRT’de hafta içi her gün, Nil Gün ile Yeni Bir Gün adıyla bir sohbet programı yaptı. Radikal gazetesinde psikoloji ağırlıklı dizi yazıları yayımlandı.<br /> Cine-5 kanalında Çekim Yasası programını hazırlayıp sundu. (2007)<br /> Amerika’da 1981, Türkiye’de 1989 yılından beri, bireysel ve kurumsal workshop çalışmaları yapıyor.<br /> Bireysel gelişim kavramının Türkiye’ye girmesinde ve birçok yayınevine yaptığı danışmanlıkla bu alandaki yayınların tanınmasında öncü oldu. Ayrıca uzun yıllardır ideali olan, okullara Özsaygı (Self-Esteem) derslerinin girmesi için ilk adımı attı ve özel bir okulda Özsaygı dersleri vermeye başladı.<br /> Çok sayıda kitabı, çevirisi; hipnomeditasyon, zihin programlaması, motivasyon ve çocuk eğitimi CD’si vardır. Ayrıca Bütünsel Kinesiyoloji alanında yaptığı çalışmaları içeren, Bedenin Bilgeliği adında kapsamlı bir DVD çıkarttı.<br /> Öncelikli hedefi, Bütünsel Kinesiyoloji (PiKi) eğitmenleri ve danışmanlar yetiştirerek eğitim, sağlık ve iş hayatı alanlarında topluma yararlı olmaktır.</p> <span class="et_social_bottom_trigger"></span>
Share This