Her şeyinin tam olduğunu düşündüğün halde,
Anlamsızca boşluğunu hissettiğin şey;
Aslında,
Yitirdiğin kendinsin.
Kendince çok şeyler görüp, geçirmişsin,
Oysa şu an bir yönden, Çocukluğundan da gerisin.
Erse de başın göğe,
Yetse de gücün çok şeye,
Akıl erdiremezsin bir türlü,
Sol göğüs çaprazında
Hissettiğin eksiğe.
Giderken alıp başını, çaresiz.
Gidemezsin,
Gitmek istemezsin ardından,
O senden habersiz,
O içinden gidenin.
Zira engeldir, aranızda,
O kendini bilmez,
O baş döndürücü kibrin.
Değerin, kerametinle menkul,
Sevgin sanki sadaka,
Tavan da yapsa ‘kendi’ne güvenin,
İltifatı-ı muhtelif’lerden sari,
Belki de yer ile yeksandır,
‘Öz’üne olan güvenin.
İstediğin kadar kaç,
Yettiğin kadar kovala,
En fersah eriştiğin mesafede,
Karşına aldığındır aslında,
‘O’ dediğin ‘ben’liğin.
Dikme başını öyle yukarı,
Esse de kavak yelleri, bazı bazı;
Eğil, kalk, dön, bak,
Dön, bak, sarıl baştan,
Şah damarından da yakındır, zira,
Uzak sandığın gençliğin.
Var farkına farkındalığın,
Hatırla önemine binaen,
Yaşamda yitirsen de her şeyini,
Başlayabilmen için yeniden.
Kim olduğunu,
Nereden geldiğini,
Nereye ait,
Neredeyken özgün,
Nasılken ‘özgür’ olduğunu,
Emin ol, en iyi sen bilirsin.
Olmak istersen daha da emin;
Bak yeniden, ara, bul, yarat,
Ne yap, ne et, eyle,
Dön;
Sor, yitirdiğin kendine,
O bilir.
Neyi nerede unuttuğunu,
Yanlış yollar tuttuğunu,
Nereyi eksik ördüğünü,
Nasıl da yanlış gördüğünü,
Aslında kendi defterini, kendinin
Nasıl hoyratça dürdüğünü.
Vazgeç, sıyrıl suçlamaktan,
Umma medet sitemlerden,
Haz etme, naz etmekten.
Bakma bari bu sefer,
Ele aleme, ne dediğine, diyeceğine.
Bırakma kendini, sakın ona buna,
Büyüt yeniden, içindeki çocuğu,
Ve bellet;
‘Yegane’ sorumlusunun yaşamının,
Yine kendin olduğunu.
De ona!
Ve anlasın artık;
Yaşam defterine yazan da “kendi yaşam senaryosu”nu,
Bozan da, düzen de yeniden,
Hep kendisidir insan-ı mevcudun.
Öyle gelir, böyle gider,
Dün, bugünün ebesi,
Yarını doğurtur, güne;
Gelişim, doyulmaz bir kaynak suyudur,
İç içebildiğince, kan kanabildiğince,
Doldur testini, sonra;
Sun sunabildiğince,
Gelene, geçene, göçene.
Anlat masalını gönül çeşmenin,
İlham olsun,
Yolda kalmışlara, susamışlara,
Onlar da bulur bakarsın,
Kendi yitiklerini,
Takip ederek ayak izlerini usulca,
Ürkütmeden yüreğini,
Yüreklerindeki o ürkek yavru serçenin.
~Sezai D. Şahin~