Genellikle yaşı daha büyük çocukların zorbalık yaptığını düşünsek de araştırmalar aslında zorbalığın ortaokullarda ilkokullardan daha az yaygın olduğunu bulmuştur ve çocuklar yaşları büyüdükçe daha az zorbalık gördüklerini bildirmektedir. Ne var ki zorbalıkla ilgili tüm bu çalışmalarda, farklı araştırmalar farklı yanıtlar bulacağı için, bunun kime, kim tarafından ve nasıl sorulduğunu düşünmemiz gerekir. Öğretmenlerin akran gruplarında olan bitenin her zaman farkında olmadığı için çoğunlukla zorbalığı eksik rapor ettiği düşünülmektedir. Daha büyük çocukların (veya gençlerin) okul hayatının bir parçası olarak niteleyebileceği şeyleri küçük çocuklar zorbalık olarak görebilir. Daha büyük çocuklar arkadaş grupları içindeki yerlerinin daha sağlam olduğunu hissedebilir ve bu yüzden sözel zorbalığı şakalaşma gibi görerek, zorbalık olarak tanımlama olasılıkları daha azdır. Ayrıca, yukarıda zorbalığın tanımını yaparken gördüğümüz gibi, tek bir saldırgan hareket, pek çok ebeveyn ve çocuk öyle adlandıracak olsa da genellikle zorbalık olarak görülmez. Aynı şekilde, ebeveynler ve çocuklar güç dengesizliğini de zorbalığın algılanmasını ve rapor edilmesini etkileyen tanımın bir parçası olarak düşünmez.

Genellikle sadece zorbaları ve kurbanlarını düşünürüz fakat kurban olan ama aynı zamanda kendileri de zorbalık yapan başka bir grup daha vardır. Bu grup araştırmalarda zorba kurbanlar olarak adlandırılır ve hepsinin içinde en kırılganları olduğu düşünülür. Bu kırılganlıkları zorbalarla nasıl baş edilmesi gerektiği (mesela, cezalandırarak) konusunda pek çok kişinin savunduğu geleneksel görüşleri de tartışmalı hale getirir. Eğer çocuğunuzun zorba kurban olduğunu düşünüyorsanız, burada verilen tavsiyeler zorbalık gören ve başkalarına zorbalık yapan çocuklar için yararlı olacaktır. Fakat bu karmaşık bir alandır, onun için yine bir eğitim psikoloğundan veya çocukların ruh sağlığı ve psikolojik refahı konusunda eğitilmiş başka bir uzmandan da tavsiyeler almayı faydalı bulabilirsiniz.

Peki, ne tür çocuklar zorbalık yapar? En çok kurban olma riski taşıyanlar kimlerdir? Şüphesiz her iki taraftaki çocuk “tipleri” hakkında genellemeler yaparken ve varsayımlarda bulunurken dikkatli olmalıyız. Bununla beraber, bu tür farklı davranışları olan çocuklar hakkında yapılan araştırmalar şunları ileri sürmektedir:

Zorbalık Yapan Çocuklar

Bazen proaktif-önceden düşünülen ve planlanan (hedefe yönelik)- zorbalıktan söz ederiz. Burada net bir amaç ve niyet söz konusudur. Proaktif zorbalık yapan çocuklar iyi bir sosyal anlayışa sahip olabilir ve başkalarının duygularını iyi anlayabilirler ama empatiden yoksun olabilirler (mesela, bu duyguların nasıl “hissedildiğini” anlamakta zorlanabilirler).

Bunun tersine, tepkisel zorbalıktan da bahsederiz. Tepkisel zorbalık yapan çocuklar başkalarının duygularını pek iyi anlamayabilirler ve bu yüzden hareketlerinin başkalarının kendini nasıl hissetmesine yol açtığını fark edemezler. Sosyal becerileri ve sosyal anlayışları zayıf olabilir. Hiperaktif olma ve dürtüsel davranma, öfkeyle tepki verme ve ani çıkışlar yapma ihtimalleri daha fazladır ve bunlar çoğunlukla durumu daha da kötüleştirir. Zorbalık yapan ve kurban olan çocuklar genellikle bu gruba girer.

Kurban Olma İhtimali Daha Yüksek Olan Çocuklar

Bu çocuklar girişkenlikten ve sosyal anlayıştan yoksun olabilirler. Bazıları kaygılı ve pasif olabilirken, bazıları da duygularını düzenlemekte zorlanabilir ve böylece sert çıkışlar yapar ve sonra da muhtemelen kendi kendilerinin başlarını derde sokarlar. Duygusal empatileri iyi olabilse de (başkalarının duygularını hissedebilirler) bilişsel empatileri zayıf olabilir (bu duyguları anlamayabilirler). Az arkadaşları olabilir ve bu onları daha da kırılgan yapabilir.

 

Ben ve Sam

Ben 5. sınıfa gidiyor ve annesi onun her zaman sessiz ve nazik olduğunu, asla şu “itişip kakışan” çocuklardan olmadığını söylüyor. Fiziksel dünyanın ona pek kolay gelmediğini ve biraz beceriksiz ve düzensiz olmaya meyilli olduğunu söylüyor. Hayli ufak tefek yapılı bir çocuk ve bunun da ona pek faydası olmuyor. Ben X-box’uyla oynamayı ve okumayı seviyor. Sınıf öğretmeni Bayan Jones, Ben’in okulda diğer çocuklarla iyi geçiniyor ve gruplar halinde iyi çalışıyor gibi göründüğünü söylüyor. Hiç gözüne çarpan bir olay olmamış. Ben’in öğle arasında kızlarla takıldığını ve Izz adında özel bir arkadaşı olduğunu söylüyor. Ben ile Izzy’nin anneleri bir doğuma hazırlık kursunda tanıştıklarından beri arkadaşlar. Ne var ki Bayan Jones, kızların öğle arasında “müzik yapmaya” başladığını, onun için Ben’in daha çok kendi başına kaldığını fark ettiğini söylüyor. Ben birkaç öğle arası kulübüne -bilgisayar kulübü ve Harry Potter kulübü- katıldı. Bir keresinde okula bir futbol topu götürdü -Ben’in babası eğer futbol oynarsa diğer çocuklara daha iyi uyum sağlayabileceğini ve belki futbola karşı ilgisini uyandırabileceğini düşünerek, Noel’de ona bir top almıştı- ama biri topa tekme atarak çitin arkasına gönderdi. Ben çok üzüldü ve bunu babasına söylemeye korktu. Annesi bu konuyu onunla konuşmayı denedi ama Ben her şeyin yolunda olduğunu söyleyerek odasına gitti.

Sam de Ben’in sınıfında. Sınıftaki en uzun boylu çocuklardan biri ve iyi bir futbolcu. Mahalle takımında oynuyor ve aynı zamanda okul başkanı. Genel olarak sporlarda iyi. Sam okulda çok popüler ve çocuklar ona hayranlık duyuyor. Sam küçükken fazla sert oynadığı için sık sık başı derde giriyordu. Ancak büyüdükçe daha sakinleşti ve uzun zamandır okulunun “bir sohbet için” annesini çağırmasına gerek kalmadı. Sam her zaman pek çok partiye ve oyun buluşmasına davet ediliyordu. Annesi okuldan sonra çocuklar geldiğinde hepsinin birbiriyle “iyi geçiniyor” gibi göründüğünü söylüyor ama “kontrolün” çoğunlukla Sam’de olduğunu ve bazen ona, başkalarının da söz sahibi olmasına veya bir şeyleri denemesine izin vermesini söylediğini de ekliyor. 

Sam size çocukların futbol oynamasına izin verildiği için okulda en sevdiği zamanın öğle arası olduğunu söyleyecektir. Kontrolün onda olmasını ve takım kurmayı seviyor. Kendi takımına her zaman gerçekten iyi oynayan çocukları seçiyor. Ben’e ancak kaleye geçerse katılabileceğini, çünkü “futbolda gerçekten berbat” olduğunu söyledi.

 

Sınıf öğretmenleri Bayan Jones, Sam ve Ben hakkında şunları anlatıyor:

“Sam sınıftaki en popüler çocuklardan biri. Zeki ve yaşından büyük gösteriyor. Diğer çocuklar kesinlikle ona hayran. Bazen yaptıklarımız ve diğer insanlar hakkında nazik olmayan sözler söylüyor ama genel olarak ne zaman susacağını biliyor. Dürüst olmak gerekirse, bazen sırf huzuru korumak için ona bir iş veriyor veya bir sonraki aktiviteyi seçmesine izin veriyordum. Bunun her zaman diğerlerine adil görünmediğini biliyorum ama böylece uyumu sağlayabildiğimizi düşünüyorum. Bazen öğle yemeğinden sonra sınıfa geldiğimde Sam’i gülen bir grubun ortasında görüyorum ama neler olduğunu hiçbir zaman tam olarak çözemiyorum.

“Ben konusunda daha endişeliyim. O çok sessiz ve diğer çocuklara pek uyum sağlayamıyor gibi görünüyor. Daha çok bilgisayar oyunları ve kitap okumakla ilgileniyor ve bir şekilde kızlarla birlikteyken daha mutlu gibi. Fakat çocuklar büyüdükçe bu onun için daha zorlaşıyor ve ne olacağını merak ediyorum. Futbol maçına katılmaya çalıştığında hep sonunda kaleci oluyor ama oynadığı için memnun görünüyor. Şu anda sadece bir gözümü onun üstünde tutuyorum. Veli toplantısında anne babasıyla konuşacak ve Ben’in evdeki durumunu, onların da oğulları konusunda herhangi bir kaygısı olup olmadığını öğreneceğim.”

 

Sam, Ben hakkında şunları söylüyor:

“Beden eğitiminde her aktivitede en son hep o seçiliyor ve kokuyor -şey, gerçekten kokmuyor ama böyle söylediğimde herkes gülüyor. Geçen hafta berbat bir futbol topu getirdi -ben topu önüme katıp koştum ama o ayak uyduramadı. Fakat onu izlemek eğlenceliydi. Diğer çocuklarda gülerek onu kovalamaya ve yanında koşmaya başladılar. Sonra zil çaldı, ben de topa vurup çitin üstünden gönderdim -o kadar komikti ki. Hepimiz güldük. Ondan sonra beden eğitimi dersi vardı ve kapalı salonda hokey maçı için bir takım seçmek gerekti.”

 

Ben, Sam hakkında şunları söylüyor:

“Sam’in gerçekten iyi biri olduğunu düşünüyorum. Ama beni rahat bırakmasını isterdim. Aslında futbol oynamak istemiyorum -bunu sadece babam istediği için yapıyorum. Ben kütüphanede oturup kitap okumayı veya kulüplere gitmeyi tercih ediyorum. Bazen Sam yine havasında olduğu zaman o korkunç gülümsemesiyle “selam” der demez hemen anlıyorum. Diğer çocuklar gülüp başka tarafa bakıyor. Sadece bir köşede kıvrılıp ölmek istiyorum. Bayan Jones hoş biri ama bir şey yapabileceğini sanmıyorum. Bunu büyük bir mesele haline getirirse durum daha da kötüye gider. Bundan sonra bir yıl daha onlarla aynı sınıfta olmam gerekecek. Eğer sadece susup onları görmezden gelmeye çalışırsam eninde sonunda sıkılıp başka biriyle uğraşmaya başlayacaklardır. Bazen anneme karnımın ağrıdığını söylüyorum ama gerçekten hasta olmadığım sürece beni hep okula gönderiyor… Izzy’nin benimle beraber Harry Potter kulübüne geldiği zamanlar iyi, konuşacak ve yanımda olacak birinin olması çok hoş.”

 

Burada daha popüler bir çocuğun (yani bir güç dengesizliği var) sürekli olarak başka bir çocuğa fiziksel, sözel, duygusal ve ilişkisel zorbalık yapmasının klasik örneğini görebiliriz. Ben’in diğer çocuklara farklı görünmesini sağlayan bazı noktalar olduğu açık -ufak tefek bir çocuk, biraz beceriksiz ve düzensiz; sınıftaki çocukların çoğuna nazaran her zaman farklı ilgi alanları oldu- ama sosyal becerileri nispeten iyi gibi görünüyor. Genel olarak sınıfta gruplar halinde çalışmakta sorun yaşamıyor ve bazı kızlarla iyi anlaşıyor. Ben açıkça eğer bir şey söylerse bu zorbalığın daha da kötüye gideceğinden kaygılanıyor. Ama bu olanların onu iyice sıkmaya başladığı ortada.

 

Zorbalık ve Akran Grubu

Şimdiye kadar zorbalara ve kurbanlara odaklandık. Ancak araştırmaların çoğu akran grubuna da odaklanır. Finlandiya’da psikolog Christina Salmivalli ve ekibinin yaptığı çalışma akran zorbalığı konusunda göz önüne alınması gereken, çocukların üstlenebileceği 6 rol belirlemiştir:

Zorbalıktaki Roller

Zorba: Aktif, başı çeker ya da zorbalığı başlatır, lider gibi davranır.

Yardımcı: Zorbalıkta aktif bir rol alır fakat bir liderden ziyade bir yandaş.

Destekçi: Zorbalığı teşvik eder, bir seyirci kitlesi oluşturur, belki güler ve eşlik eder.

Koruyucu: Kurbanın tarafını tutar, ona destek olur veya kendini daha iyi hissetmesini sağlamaya çalışır.

Seyirci: Zorbalık durumunda hiçbir şey yapmaz, uzak durur.

Kurban: Zorbalığa maruz kalır.

 

Sam ve Ben’in durumunu gördük. Ya sınıftaki çocukların geri kalanı?

Share This