Anne sütünün ne kadar mucizevî ve faydalı olduğunu hepimiz biliyoruz. Peki şu skandal rakama ne diyeceksiniz? Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu UNICEF’in istatistiklerine göre, Türkiye’de, ilk altı ayda sadece anne sütü ile beslenen bebeklerin oranı % 1,3!
Çok düşük. Çok, çok, çok düşük. Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında bile sınıfta kalıyoruz. Amerika Birleşik Devletleri % 8, Mısır % 60, Doğu Avrupa % 9, Nepal % 69. Emzirmek bebeğinizin hem ruhunu hem de bedenini besleyen mucizevî bir eylemdir.
Benim hikâyem
Ela’yı emzirirken çok zorlandım. Bazen, “Alsam bir toz mama, doldursam şişeye ne güzel olur” diye reklamlara bakıp iç geçirdim. Hem bebeğin çevresinde mavi bir koruma kalkanı beliriyor, anne de gayet güzel giyimli, saçı yapılı, yüzünde de kocaman bir gülümseme var. Benim ise memelerim sızlıyor, yaralı bereli . Her iki saatte bir evde panik havası esiyor. Saçlarımın yapılı olmasını geçtim, saçım olduğundan bile emin değilim; keçe de olabilir kafamdaki. Mali, sevgili kocam, Ela’yı tutuyor, kafasını mememe denk getirmeye çalışıyor; annem babam kaşları çatık dehşet ifadesiyle beni izliyorlar; ben ise dehşet içinde ve çok mutsuzum. Peki, neden? Neden? Çünkü kaygılıyım. Emziremeyeceğim gibi geliyor. Çünkü dışarı çıkamayacağım sanıyorum, canım sıkılıyor. Çünkü bebeğimle geçirdiğim o muhteşem dakikaların ne kadar özel, ne kadar kozmik ve ne kadar geçici olduğunu bilmiyorum. Soruna odaklanmışım.
Ama devam ettim. İki haftalık öğrenme eğrisini geçince, pekâlâ dışarıda da emzirebileceğimi, emzirmenin ne kadar keyifli ve pratik olabileceğini öğrendim.
Maalesef emzirme denilen büyülü sürecin ne kadar geçici olduğunu ancak geçince öğrendiğim için ancak ikinci bebeğim Atlas doğunca bu bilgiyi kullanabileceğim. Onunla emzirerek geçirdiğim anlarda bileceğim kendime ve ona müthiş bir şey yaptığımı ve memedeki çocuğun ne muhteşem, ne olağanüstü bir varlık olduğunu. Süt vermenin büyüsünü.
Binlerce faydası var ama ben birkaç müthiş ana maddeyi yazacağım, siz gerisini araştırabilirsiniz. Zaten internet dolup taşıyor bilgisiyle. Kendinizi bilgiyle güçlendirin ve lütfen vazgeçmeyin.
Emzirmenin 10 faydası
- Kadınlar emzirirken oksitosin salgılarlar, orgazm veya âşık olduğumuzda salgıladığımız bir hormon. Bebekle bağınızın güçlenmesi için dizayn edilmiş, kendinizi şahane hissetmeniz ise nefis bir bonus.
- Rahminizin eski boyutuna dönmesine yardımcı oluyor. Göğüs ve yumurtalık kanserine yakalanma oranınızı düşürüyor.
- Günde yaklaşık 500 kalori harcatıyor, o hamilelik kilolarıyla vedalaşmak için harika bir yöntem.
- Dünyada bebeğiniz için gereken her şey bu içecekte. Her bebek için bebeğin ihtiyaçlarına göre özel olarak üretiliyor, başka hiçbir içecek bu muhteşemlikte değil.
- Yeni doğmuş bir bebeğin bağışıklık sistemi henüz tam gelişkin değil. Anne sütüyle vücut direncini artıran maddelerin bebeğe geçmesiyle, bebeğin bağışıklık sistemi güçleniyor. Esas mavi kalkan burada yani, o toz mamada değil.
- Emzirmenin yarattığı anne-bebek bağı bebeğin zekâ gelişimini destekliyor.
- Bebek tarafından çok daha kolay sindirildiği için daha az gaz ve mide problemleri oluyor.
- Ucuz, hatta bedava.
- Emziren annelerin âdetleri çok daha geç gerçekleşiyor. (Yaşasın!)
- Bebeğinizin ishale yakalanma, kulak ve göğüs enfeksiyonlarına yakalanma, ileriki hayatında obez veya diyabet olma, egzamaya yakalanma oranları çok düşüyor.
Yani aslanlar gibi sağlıklı çocuklardan istiyorsanız, ilk altı ay sadece anne sütü!
Deniz Yazıcıoğlu