Şifalanmanın ve yenilenmenin en güzel destekçisidir renkler ve çiçekler. Nazik dokunuşlar, derin solumalarla birleştiklerinde kanallarımızı açarlar. Tıpkı renklerde olduğu gibi, çiçeklerin de titreşim güçleri üzerimizde etkin rol oynar. Elbette tek başına arınmak, asanalarla bedeni çalıştırmak ya da meditasyon yapmak kimilerimiz için oldukça güçtür. Oysa renklerin ve çiçeklerin titreşimleri algılarımızı harekete geçirir; uyarıp açamadığımız, alt katlara iteklediğimiz ruhsal halleri tetikler. Bu esnadaki doz ve denge oldukça önemlidir. Çiçekler eşsiz görüntüleri ve hoş kokularıyla gönül alıcı bir hediye ya da evimizi güzelleştirmek için kullanılan bir dekorasyon unsuru olmaktan çok daha fazlasını ifade ediyor artık. Onlara farkındalıkla ve titreşim boyutlarında yaklaşmak algılama şeklimizi, dolayısıyla da yaşam biçimimizi değiştirir. Edward Bach Çiçek Terapisi Avrupa’da 1930’lu yıllardan beri uygulanıyor.

Nefes çalışması ve meditasyon sırasında yabani yulaf çiçeğini (wild oat) kullanmak ve renk terapisinden destek alarak daha hızlı şifa bulma becerisine ulaşmak sabır ve kararlılık ister. Neden yabani yulaf çiçeği mi? Çünkü bu, Bach Çiçek Terapisi’nin gözde şifalı çiçeklerinden biri de ondan. Renk terapisinde turuncu renkle birlikte çalıştırıldığında, belirsizlik duygusunu ortadan kaldıran bu çiçeğin titreşim gücü, çakralarımıza hızla akar. Yabani yulaf çiçeğinin fazlasıyla güçlü kokusu hızla dingin hale gelmemize yardımcı olur. İşte bu noktadan itibaren şifa bulmaya başlarız. Zamanla hayatımızdaki anlamsızlık yerini kavrayışa ve anlayışa bırakır. Elbette bu güzel cümleleri kurabilmek için 21 günlük çalışma sürecini tamamlamak gerekir.

Hayatımda kendime bir yön belirleyemiyorum diyorsanız; fena halde kararsız ve ne yapacağınızı bilmiyorsanız; nefes problemleriniz ve sık baş ağrılarınız oluyorsa, kendinizi cansız ve enerjisiz kalmış hissediyorsanız; kendinize kızgınlık duyuyorsanız, bu ikili ile tanışın derim.

Bach Çiçek terapisinde kullanılan yabani yulaf çiçeği turuncu rengin güçlü titreşimine sahiptir. Günde 2-4 damla saf suyun içine karıştırılarak içilir. Aynı zamanda meditasyondan önce avuçlarınız içine alacağınız bu dört damla ile her bir damlada bir çalışma olmak kaydı ile 4 periyot asana, 4 periyot nefes, 4 periyot renk (açık turuncu) çalışması salık verir terapi. Turuncu ikinci çakra bölgemiz olan Sakral çakramızdır. Turuncu renk, yaratıcılığın ve yenilenmenin canlılığını iletir titreşimleriyle. Yabani yulaf çiçeğinin titreşimleri turuncuyla bir araya gelince şifa kanalı açılır. Tıbbi tedavi ile Bach Çiçek Terapisi arasında pek çok fark vardır. Bach çiçeklerinin kullanımını engelleyen herhangi bir yiyecek, bitki, ot ya da ilaç yoktur. Bu nötr yönüyle, çiçekler suya benzer. İstenmeyen olumsuz duygu ortadan kalktığında çiçek tedavisi sona erer. Vitamin benzeri ilaçların hastalıkları önleyici etkisi çiçek terapisinde yoktur. Çiçek terapisi, herhangi olumsuz bir duygunun oluşmasını önlenmek için uygulanmaz. Duygusal olumsuzlukları belirli bir süreç içinde normale döndürmek amacıyla uygulanır.
Bach Çiçek Terapisi’ni ve renk terapisini uygulamak için, bu konuda uzman bir terapiste başvurmalısınız. Terapist, öncelikle yaşam şartlarınızı, geçmişinizi, rahatsızlıklarınızı öğrenmek için sizinle bir ön görüşme yapacaktır. Bu görüşmede, korkularınız, kaygılarınız, sizi bunaltan ve sıkan şeyler ele alınır. Ardından, üzerinde çiçek ve bitki resimleri olan 38 kart gösterilir size. Bunlar içinden herhangi bir yönü dolayısıyla dikkatinizi çeken kartları seçersiniz. Her çiçeğin sahip olduğu olumlu ve olumsuz özelliklere dayanarak, seçtiğiniz çiçeklerden karakterinizdeki olumlu ve olumsuz yönler belirlenir. Yani seçtiğiniz çiçek, duygusal dünyanızı ele verir. Belirlenen bu özelliklere dayanarak size hangi çiçeğin ya da çiçeklerin iyi geleceği tespit edilir ve bunların esanslarını kullanmaya başlarsınız.

Çiçek Terapisi ve Renk Terapisi Kimlere Uygundur?

Çiçek ve renk terapisini, yetişkinler ve gençler dışında çocuklar, hamile kadınlar, yaşlılar, hatta çiçeklere alerjisi olanlar bile uygulayabilir. Tıpkı su gibi, doğaya da insan vücuduna da hiçbir olumsuz etkisi yoktur bu terapilerin.

Gelelim tekrar ikinci çakramıza ve renk desteği aşamasına: Açık turuncu (portakal) rengi ikinci çakraya çok faydalıdır. Katı duygu kalıplardan kurtulmamıza yardımcı olur. Özgüvenimizi ve bedensel zevklerden aldığınız mutluluğu artırır. Aşırı enerji özelliğinde indigo rengi çok etkilidir. Fiziksel olarak tıkanmış lenf bezlerini temizler, kadınlarda hormon seviyesini dengeler. Doğurganlığı artırır ve adet dönemi şikâyetlerini azaltır. Tiroit bezini etkiler, metabolizmayı hızlandırır sindirimi düzenler.

Sanskritçede sevimlilik anlamına gelen Svadisthana kelimesi; elementi su. Bu çakra Nabhi çakra etrafında dönerek hareket eder ve onu çevreleyen alanlara destek verir. Bu iki çakra beraber çalışır. Kundalini ilk yükseldiğinde, kendi yuvasından Nabhi çakraya geçer, ondan sonra aralarında bulunan bağ sayesinde Svadistan’ a iner. Bu çakrada yaratıcılığımız için gerekli enerji üretilir. Sakral (Svadistan) çakranın nitelikleri sağ kanal üzerinde zihinsel idrak; sol kanal üzerinde ise tasavvur (zihinde canlandırma) olarak belirir. Bu özellik orta kanalda bütünleşir ve estetik hissimizi oluşturur. İkinci çakramız için üretilmesi gereken enerjiyi terapötik desteği ile renkler ve çiçekler hızlandırır. Her çakra alanı ve kanalını açan titreşim boyutu birbirinden farklıdır. Ruhsal dengelenmeye ve sebepsiz korkularınızı yenmeye ihtiyacınız varsa bu iki titreşim gücüden faydalanın derim. Yabani yulaf çiçeği Bach Çiçek Terapisin’de, onuncu sıradaki yeri ile,38 çiçeğin içinde önemli bir titreşim kanalına sahiptir.
Bu muhteşem ikilinin nasıl bir arada çalıştığını hissedecek titreşim boyutuna geldiğinizde, blokaja uğramış çakra ya da organlarımız temizlenir.

Çiçeklerin ve renklerin eşsiz titreşimleri ile kalın…

<div class="social4i" style="height:82px;"> <div class="social4in" style="height:82px;float: left;"> <div class="socialicons s4twitter" style="float:left;margin-right: 10px;padding-bottom:7px"><a href="https://twitter.com/share" data-url="https://dergi.kuraldisi.com/bir-renk-bir-cicek-bin-sifa/" data-counturl="https://dergi.kuraldisi.com/bir-renk-bir-cicek-bin-sifa/" data-text="Bir Renk, Bir Çiçek, Bin Şifa…" class="twitter-share-button" data-count="vertical" data-via=""></a></div> <div class="socialicons s4fblike" style="float:left;margin-right: 10px;"> <div class="fb-like" data-href="https://dergi.kuraldisi.com/bir-renk-bir-cicek-bin-sifa/" data-send="true" data-layout="box_count" data-width="55" data-height="62" data-show-faces="false"></div> </div> </div> <div style="clear:both"></div> </div> <p>1972-Ankara Doğumlu, bir çocuk annesi…<img decoding="async" class="alignright wp-image-7925 size-thumbnail" src="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2016/05/aysegulsavas-150x150.jpg" alt="aysegulsavas" width="150" height="150" /><br /> 1993-Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı Sahne Sanatları Oyunculuk Ana Sanat Dalı’ndan mezun oldu. Daha okul yıllarındayken, aldığı eğitim gereği, yoga, meditasyon, eskrim gibi eğitimleri uzman eğitimcilerden o yıllarda alarak bu alanlarla tanıştı. Mezun olduktan sonra, uzun yıllar Devlet Tiyatroları’nda oyuncu olarak görev aldı. Antalya Devlet Opera ve Balesi’nin kimi eserlerinde yönetmen yardımcılığı yaptı. Meslek kariyerine, Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak devam etti. Sanat terapisi üzerinde özel eğitim ve sertifikalar alarak, çocuklar üzerine yaratıcı drama eğitmeni olarak çalıştı. İstanbul da bir süre Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nin sanat koordinatörlüğünü yaptı.<br /> 2010 yılının Şubat ayında Antalya’nın sevimli bir kasabası olan Kaş’a yerleşti. Yine çocuklardan kopamadı ve Demre ilçesine bağlı bir ilköğretim okulunda yaratıcı drama derslerine girdi. Doksana yakın öğrenci ile bir yıl boyunca çalıştı. Aynı yıl Kaş Gökçeören köyü İzne mahallesindeki kapıları kapanmış eski bir ilköğretim okulunun yeniden yapılandırılmasında gönüllü olarak çalıştı. On dönümlük badem ağaçları ile çevrili bu okulun, sanatsal atölyelerinin oluşturulmasında ve restorasyonunda çalıştı. Bu sırada tanıştığı Ağaç Yakma Sanatı ile uzun bir kış geçirdi; Kalkan Kültür Evi’nde bir ağaç yakma sergisi düzenledi. Elliye yakın eseriyle bu eski Osmanlı sanatının geçmişini yâd etti. Kaş’ın 800 metre yukarısında bir köye yerleşerek çalışmalarını eski okul binasının restore işleriyle bütünleştirdi. Bu sırada yakınlaştığı renk kavramı onu Color Therapy (renk terapisi) ile tanıştırdı. Öğrencilik yıllarında öğrendiği Kundalini Meditasyon çalışma biçimini tekrar uygulamaya ve renklerin gizemli dünyalarına yönelmeye başladı. Aynı yıl kış aylarında, Kanada’nın Ottawa şehrinde, metaterapik seans alarak tam 6 ay bu alanda çalıştı. International Metapysics of Special Academy ile yolları kesişti. Biyoenerji ve renk terapisi üzerine bir yılı aşan eğitimi tamamlayarak, sertifika almaya ve renk terapisti olmaya niyet etti. Hollandalı biyoenerji uzmanı Maher’den eğitim süresince uygulamalı Kral Dokunuşu Şifa yöntemini öğrendi. Eski okul restorasyonunun sonunda, -yeni adı ile- Mektephan’da alternatif turizme yönelik, sanatla iç içe, farklı terapi yöntemleri ile dolu yepyeni atölyeler açmayı hedefledi. Halen Mektephan’da renk terapi uzmanı olarak çalışmakta, her yaz renklere yakın, rengârenk yaşayan dostlarıyla yeni seans ve çalışmalarına devam etmektedir.</p> <span class="et_social_bottom_trigger"></span>
Share This