Taoist öğreti, Çin’in en eski öğretilerindendir. Kimi zaman din ya da bir tür ahlaki inanç olarak yaklaşılsa da öğretinin temel kitabı Tao Te Ching’de (Yol ve Erdem Kitabı) klasik dinlerde bulunan “tanrı, yaratıcı” kavramı, “iyi ve kötü” gibi ahlakın temelini oluşturan görüşler yoktur. Kitap, “Sonsuz Tao, ne anlatılabilir ne de ad verilebilir olandır” der. Tao veya Dao yol, yön, yöntem, akış gibi birçok karşılık barındırır. Taoizm denince ilk akla gelen temel kitabın yazarı filozof ve bilge Lao Tzu asırlar önce kişiyi bilgeliğe ve mutluluğa götüreceğine inandığı dört temel değerden söz etmiştir.

Koşulsuz sevgi

“Bunu olabildiğince sık tekrar edin; çünkü kendinizi sevgi dolu gördüğünüzde, dışarıya yalnızca onu yansıtırsınız”
Dyer

İçten gelen, doğal samimiyet

“Artık samimiyetsiz veya sahtekâr olmaya ihtiyacım yok. Ben buyum ve böyle hissediyorum”
Dyer

Nezaket

“Nezaket, yaşamı ve insanları olmalarını istediğin gibi değil oldukları gibi kabul etmektir. Böylece suçlamaya ve kontrol etmeye ihtiyacın kalmaz ve evrenin ritmiyle uyumlanıp huzur dolu bir dünyanın tadını çıkarırsın”
Dyer

Verici ve destekleyici olmak

“En büyük mutluluk vermek ve sunmaktır. Sürekli kendiniz için istemeyi bırakıp, karşılık beklemeden başkalarını desteklemeye başladığınızda mutluluğu bulacaksınız.”
Dyer

Sizce de bu erdemlere en çok ihtiyacımız olan dönemleri yaşamıyor muyuz?  Lao Tzu vesile oldu, yakınlarda kaybettiğimiz Dr. Wayne Dyer’ı da, güzel sözleri ve yaklaşımlarıyla anmış olduk. Öğretiye göre, günlük yaşamınızda bu temel prensiplerden biri ya da birkaçı sürdürülebilir kılınırsa en kötü ihtimalle yaşlılığımızda da gençliğimizi koruruz. Bunları samimi ve içselleştirerek yaptığımızda ise uzun yaşamanın sırrını ve ölümsüzlük iksirini bulmuş oluruz. Ölümsüzlükten kastedilen ruhun ölümsüzlüğüdür ki birçok taoist bilge uzun yaşamı, yaşlanmayı “yaş almak”, yaşlılıkta da genç ve sağlıklı olmak olarak tanımlar.

Bilgiye ulaşmak için, her gün bir şeyler ekleyin. Bilgeliğe ulaşmak için, her gün bir şeylerden kurtulun.
Lao Tzu

Taocu Lao Tzu’nun yaklaşımıyla evren “Bir”dir ancak O “Bir”den oluşan ve birbirini tamamlayan aydınlık karanlık, sıcak soğuk, erkek dişi, aktif pasif ya da Çin kültüründe neredeyse şemsiye kavram olarak kabul edilen ve bütün bunları kapsayan “Ying (-) Yang (+)” gibi zıt kutuplardan bir elektromanyetik titreşim, enerji alanı oluşur ki bu alanın dengelenmesi ile Qi harekete geçer. İşte şifa ile ilgili her türlü çıktı bu hareketle başlayan değişimle, iletişimle ve denge ile oluşur ki Çin Tıbbı’nın temel önermesi de budur.

  • Bedeni (Ching) dengede tutmak – duruş. Eski Çin bilgeliği, aydınlanmanın sadece akılla söz konusu olamayacağını, gerçek ruhsal uyanışın bedeni de içerdiğini söyler.
  • Zihni dengede tutmak – meditasyon
  • Ruhu (Shen) dengede tutmak – sağlıklı ve doğru nefes

Denge, insan performansının temel unsurudur. Bu denge ile ortaya çıkan Qi de bilgelik, şifa ve güç kaynağıdır. Bu üç boyutu dengede tutmak da, sağlığın,  uzun yaşamanın ve ölümsüzlüğün sırrıdır. Daoist uygulamalarda, hastalıkları tedavi etmek, Qi biriktirmek ve hareketini kontrol etmek adına çok sayıda solunum tekniği vardır ki bunlarda birbirinden çok farklı solunum paternleri kullanılır. Rivayete göre, Qin (Çin) Hanedanlığının kurucusu, Hunlara ve diğer bazı kavimlere karşı Çin Seddi’ni inşa ettirmiş olan ilk Çin imparatoru Qin Shi Huang uzun yaşamak konusunda çok iddialıdır. Bunu bilen zamanın en önemli nefes gurusu, imparatora uzun yaşamanın sırrı olarak çeşitli nefes teknikleri öğretir. İmparator, öğrendiği teknikleri başka kimse bilmesin diye guruyu Çin’den uzaklaştırır. Yine rivayet odur ki, Çin’den sürülen guru soluğu Hindistan’da alır ve Buda ile tanışır. Buda’ya öğrettiği nefes teknikleri ile Hindistan’ın nefes yolculuğu başlar. Aradan 500 yıl geçer ve budist bir rahip Çin’e geri döner. Çin uygarlığının doğduğu yer olan Hennan eyaletinde bir mağaraya kapanır sadece mağaranın girişine bırakılan yemekleri yiyip egzersiz yaparak, uyumadan 9 yıl meditasyon yapar. O dönemde hayvan hareketlerini izleyip uygulayan daoist rahiplerle kurduğu iletişim ve bilgi alışverişi sonucu Qi gong ve Zen Budizmi ortaya çıkar. Bazı kaynaklarda ise eski Çin metinlerinde yer alan yogik nefes yöntemlerinin Budizmin Hindistan’dan Asya’ya göçü sürecinde yayıldığı yer almaktadır.

Öğretiye göre; fiziksel sağlıkta bitkisel ilaçlar ve sağlıklı beslenmenin de çok önemli rolü vardır. Uzun yaşamanın sırrı da nefes kontrolü ve Qi’yi hareket ettirmek için yapılan fiziksel egzersizler ve nefes egzersizleridir. Hatta inanışa göre sonsuz gençliğin sırrı; nefes alıp 120 kalp atışı boyunca tutmak ve bunu giderek 1000 kalp atışı süresine çıkarmaktır.

Meditasyon, kendini geliştirmek, bir yere ulaşmak değil, olduğun yerin farkına varmakla ilgili bir yolculuktur.
Jon Kabat-Zinn

Share This