Çocuklarına okuma alışkanlığı kazandırmak hemen hemen her ebeveynin arzusudur. Okuma, gözlerimiz yardımıyla işaretlerin beyne iletilmesi, beynin bunları anımsaması, hayal etmesi ve algılayıp pekiştirmesidir. Okumanın aşamaları görme, tanıma, bütünleştirme, anlamlaştırma ve hafızaya almadır.

Ülkemizde 10.000 kişiden sadece 8’i düzenli kitap okuma alışkanlığına sahip. Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı ankete göre kitap okumamama nedenlerimiz şöyle sıralanıyor:

Kitap okuma alışkanlığım yok                %50,2

Yeterince zaman bulamıyorum              % 16.6

İş dışı zamanlarımın yoğun olması         %10,6

TV, sinemayı tercih ediyorum                 %10.5

Kitap fiyatlarını fazla buluyorum             %4.6

Derslerim sebebiyle okuyamıyorum        %3.4

Diğer sebepler                                       %1.9

Cevap yok                                              %2.27

 

Kitap okuma alışkanlığını kazandırmaya çocuk yaşlarda başlamalı; bunun için şunlar yapılabilir:

– Çocuklara doğru örnek olmak. Anne babalar kitap okumalı ve çocukları bunu görmeli.

– Kitap okumak için evde belli saatler belirlenmeli ve o saatlerde tüm aile kitap okumalı, aile içi aktivite olarak değerlendirilmeli

– Aile içinde ya da arkadaşlar arasında okunan kitaplarla ilgili bilgi aktarımı ve kitap tanıtımları yapılmalı

– Ev ödevi olarak kitap okuma verilmemeli. Eğitim sistemimizde bu hata çok yapılıyor sonucunda da çocuklarda kitap okuma isteği köreltiliyor.

– Uyku gelsin diye kitap okuma teşvik edilmemeli. Kitap okumak uyku getirmek için değil bireysel gelişim içindir.

– Çocuklara bebekliklerinin ilk aylarından itibaren masallar, büyüdükçe de yaşlarına uygun kitaplar okunmalı.

SAYFA-BOLUMU

Okuma alışkanlığını geliştirmede gözlerimizin çok önemli işlevi vardır. Göz kaslarımız yeterince gelişmemişse ya da hayal gücü hızımıza yetişemezse, kitaptan bir sayfa çevrilene kadar beynimiz farklı farklı konulara kayar. Göz hareketleri beyinlerinin hızına yetişemediği zaman çocuklar için kitap okumak keyifli değil eziyetli hale gelir. Kitap okuma alışkanlığı da kolay edinilemez.

Hızlı okuma sonradan da elde edilebilecek bir beceridir. Nasıl kol kaslarımızı çalıştırdığımızda kol kaslarımız gelişiyorsa, göz kaslarımızı çalıştırarak da göz kaslarımızı geliştirebiliriz. Hızlı ve etkin okumak için göz kaslarımızı düzenli çalıştırmalıyız, kitap okumadan,  derslerimize başlamadan ve sınavlara girmeden önce egzersizlerimizi yapmalıyız. Isınma hareketleri yaparak bedeni hazırlayıp sahaya çıkmak ne kadar önemliyse, sınav öncesi göz egzersizleri yapmak da başarı için o kadar önemlidir.

Göz egzersizlerinden bir tanesi kitap sayfalarının ilk ve son kelimesini, boynumuzu oynatmadan, kalem kullanmadan okumaktır. Süre tutarak yapacağımız bu çalışmada kelimeleri doğru okumak da önemlidir Bu çalışmayla göz kaslarımız gelişirken aynı zamanda algı refleksimiz de hızlanır. Burada göz egzersizi yaptığımız için okuduğumuzu anlamamız gerekmez, amacımız gözümüzü düz çizgi halinde hızlı çalıştırmaktır. Aynı sayfaları tekrar tekrar “baş-son” yöntemiyle okuyarak, sürenin zamanla kısalmasını hedeflemeliyiz.

Diğer bir yöntemde de önce eller birbirine sürtülerek ısıtılır sonra göz kapaklarının üstüne minik minik çimdikler atılır. Arkasından avuç içleriyle gözler kapatılır (palming yöntemi) kısa bir süre geçtikten sonra göz açılır ve karşınızda sabit bir noktaya kırpmadan bakılır. Kırpmadan baktığımız süreyi mümkün olduğu kadar uzatmaya çalışmalıyız.

Herhangi bir alışkanlık, beceri kazanılana kadar beyin yorulabilir fakat alışkanlık kazandıktan sonra beyin çok daha düşük enerji harcayacaktır. Yapılacak egzersizlerin düzenli ve en az 21 gün süreyle yapılması tavsiye edilir.

Çok kitap okuyanların başında Atatürk gelmektedir. Yaveriyle yaptığı bir konuşmasında ‘Çocukluğumda elime iki kuruş geçse bunun bir kuruşuyla mutlaka kitap alır okurdum. Eğer ben o kitapları okumasaydım bugüne kadar yaptıklarımı yapamazdım’ demiştir.

Yapılacak basit egzersizlerle hem okuma hızında hem de anlama kapasitesinde gelişmeler olacaktır. Ülkemizin Atatürk’e layık gençlere ihtiyacı var.

 

<div class="social4i" style="height:82px;"> <div class="social4in" style="height:82px;float: left;"> <div class="socialicons s4twitter" style="float:left;margin-right: 10px;padding-bottom:7px"><a href="https://twitter.com/share" data-url="https://dergi.kuraldisi.com/goz-egzersizleri-ve-hizli-kitap-okuma-teknikleri-i/" data-counturl="https://dergi.kuraldisi.com/goz-egzersizleri-ve-hizli-kitap-okuma-teknikleri-i/" data-text="Göz Egzersizleri Ve Hızlı Kitap Okuma Teknikleri I" class="twitter-share-button" data-count="vertical" data-via=""></a></div> <div class="socialicons s4fblike" style="float:left;margin-right: 10px;"> <div class="fb-like" data-href="https://dergi.kuraldisi.com/goz-egzersizleri-ve-hizli-kitap-okuma-teknikleri-i/" data-send="true" data-layout="box_count" data-width="55" data-height="62" data-show-faces="false"></div> </div> </div> <div style="clear:both"></div> </div> <p>1970 yılında doğdu, Bornova Anadolu Lisesi, DEÜ Endüstri Mühendisliği ve IÜ Uluslararası İşletmeyi bitirdikten sonra uluslararası bir şirkette endüstri mühendisliği departmanının yöneticisi olarak on dört<a href="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2016/05/BANU.jpg"><img loading="lazy" decoding="async" class="alignright size-full wp-image-3996" title="BANU" src="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2016/05/BANU.jpg" alt="" width="169" height="215" /></a> yıl severek çalıştı.</p> <p>Kurumsal ve bireysel liderliğiyle gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleri sayesinde birçok minik kalbe dokunabildi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği bünyesindeki lise öğrencilerine okul başarıları için öğrenci rehberliği yaptı. Hastanelere Noel Anne ziyaretleri organize ederek, yılbaşını yalnız geçiren çocukları kendilerini düşünen birileri olduğu hissiyle gülümsetti. İlham kaynağı olarak üniversitelerde sosyal sorumluluk bölümlerinin açılmasına katkıda bulundu. Projeleriyle ulusal ve uluslararası birçok sosyal sorumluluk ödülü aldı.</p> <p>Gerçek mutluluğun gülümseyen yüzlerde olduğunu görerek kendini sürekli geliştirmeyi ve öğrendiklerini paylaşmayı arzuluyor. Bilginin zekâtının paylaşım olduğuna inanarak sokak çocuklarına destek olmak amacıyla başladığı çalışmaları onu eğitmenliğe, şirketlerle beraber sosyal sorumluluk projeleri yapmaya; aile ve öğrenci rehberliğine yönlendirdi.</p> <span class="et_social_bottom_trigger"></span>
Share This