Hayatımız, özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde hiç kolay değil. Sabah henüz hava karanlıkken yollara düşüyor, kalabalıkla, trafikle, gürültüyle, stresle boğuşuyoruz tüm gün.
Gökyüzünü, yıldızları, ağaçları, denizin mavisini izlemek yerine beton binalar arasında kasvetli bir grinin içinde yaşamaya çalışıyoruz. Ülkemizde ve dünyada olup bitenlere üzülüyoruz. Çoğu zaman umudumuzu kaybediyoruz. Yorgun argın işten eve koşup, ev işleriyle uğraşıyor, televizyonda o başka hayatlara kafa yorarak kendi gerçekliğimizden uzaklaşmaya çalışıyoruz. Kendimize ve sevdiklerimize ayıracak hiç vaktimiz yok. Hep şikâyetçiyiz, yoğunuz, yorgunuz, mutsuzuz. Günler, haftalar, yıllar geçip gidiyor bu döngü içinde. Değiştirmek istiyoruz hayatımızı. Fakat nereden başlayacağımızı bilmiyoruz ya da değişeceğine inanmıyoruz. Kendimize, yaşamımıza şans vermiyoruz genelde. Öylece akıp gitmesine izin veriyoruz.
Hayatımızdan memnun değilsek ve değişime ihtiyacımız varsa önce kendimize zaman ayırmakla başlamalıyız. Bize iyi gelen şeyleri keşfedip, hayatımıza katmaya ihtiyacımız var.
Önceliklerimiz neler? Bizi mutlu eden, bize keyif veren şeyler neler?
Bu gece uyurken siz, bir mucize gerçekleşti ve hayal ettiğiniz bir yaşama sahip oldunuz. Sabah uyandığınızda ilk neyi fark ederdiniz? Mucizenin işareti ne olurdu?
Gelecekten, bir yıl sonrasından kendinize yazdığınız bir mektubu alsanız bugün, mektupta neler yazıyor olurdu?
Soruların gücüne inanıyorum. Sorular sormak ve cevapları üzerine düşünmek bize iyi gelen şeyleri bulmamıza, kendi yarattığımız döngüyü fark etmemize, şimdi ve burada olmamıza yardımcı olur.
Irvin Yalom, Güneşe Bakmak (Kabalcı Yayınları) adlı kitabında Nietzsche’nin sonsuza dek tekrar tekrar aynı hayatı yaşamak ile ilgili Ebedi Dönüş adlı bir düşünce deneyini anlatıyor.
Bugüne kadar yaşadığınız her şeyi, aynı hayatı, sonsuza dek tekrar tekrar yaşayacağınızı hayal edin. Aynı acıların, aynı kaygıların, pişmanlıkların, hüzünlerin, sevinçlerin, her an aynı şekilde baştan sona hiç değişmeden, tekrar tekrar yaşanacağını düşünmek kendinizi nasıl hissetmenize neden oldu? Korkunç bir kabus mu bu yoksa ufak değişimlerle bu hayatı sonsuza dek yaşamak keyifli mi olurdu sizin için?
Eğer hayatınızı yeniden sonsuz kere yaşama fikri size acı verdiyse, hayatınızı değiştirmek için çok iyi bir nedeniniz oldu demektir!
Elinizde sadece tek bir hayat var ve bunu en iyi şekilde, dolu dolu yaşamak ve pişmanlıkları, kaygıları azaltmak için, bugün neleri değiştirerek başlamak istersiniz?
Aynı deneyi bundan üç yıl sonra yeniden yaptığınızda aynı pişmanlıklardan, yaşanmamışlıklardan, zorunluluklardan bahsetmemek için, bugün verdiğiniz cevapları vermemek için nelere ihtiyacınız var? Bugün hemen şimdi yapacağınız ufak değişimler neler olur? Ufak değişimler dalga dalga yayılarak tüm yaşantınızı etkileyen kocaman değişimlere neden olacak sonunda.
Bırakın şikâyet etmeyi, sızlanmayı. Üzerinizdeki bu uyuşukluğu atın, silkelenin ve hayatınızın sorumluluğunu elinize alın. Hayatınızı kontrol edin.
Bu sizin hayatınız ve sizden başka kimse gelip hayatınızda mucizeler yaratamaz. Hayatınızı daha iyi yaşamanızı sağlayacak, seveceğiniz bir kader yaratabilecek tek bir kahraman var. O da sizsiniz!
Daha iyi bir yaşam için kendinize şans verin. Tekrar tekrar yaşamak isteyeceğiniz bir hikâye yazmak için hayatınızın kahramanı olun.
Şükran Akgün
