Bir gün arkadaşımla konuşurken duygularımın bir tarafını yönetmekte zorlandığımı söylediğimde “Sana reiki yapayım; bak çok hızlı dönüşen bir şeyler hissedeceksin” dedi. Bu tarz şifa çalışmalarına o dönemler sağlam bir önyargım olmasına rağmen yine de akışına bırakıp, “Merak ediyorum, bir deneyelim o halde” dedim. Bedenimde farklı ve yumuşacık bir his. Fazla sorgulamadım, kalbime o kadar uzaktım ki zihnim bir şeyler söylese de herhangi bir bütünlüğe varabilir miydim bilmiyorum o kafayla.

O günden sonra gerçekten ihtiyacım olan güne kadar (2 yıl kadar sonra) reikiyle tekrar hiç karşılaşmadım. Henüz yoganın hayatımdaki etkilerini hazmedememişken -kundalini yoganın ne kadar hızlı dönüştürücü bir gücü olduğunu sanırım bu yazıya sığdıramam- reiki gelmişse de ben görmedim.
Yogayla başlayan dönüşüm sürecine reiki de katılınca hayatımda bir şeyler beklentimden fazla hızlı değişmeye başladı: işim, özel hayatım, arkadaşlarım…

Tamam, adaptasyonu kuvvetli biriydim de hayatımın alt üst olmasına ne gerek vardı derken bir gün şöyle derken yakaladım kendimi: “Neden daha önce olmamış bütün bu olanlar?” Neden daha önce olmamış kısmı beni biraz sürüklemiş olacak ki sadece yoga, reiki değil, homeopatiden meleklere kadar bir dolu spiritüel çalışmanın ortasında buldum kendimi. Şunu kesinlikle söyleyebilirim ki dünya üzerinde herkesin kendisini bulabileceği bir teknik mutlaka var fakat teknikler bizim kendi gerçekliğimize ulaşmamızda sadece bir araç. Olmasalar da hiçbir sorun olmaz. Sadece yolu yürürken oyunu eğlenceli hale getiren şeyler bazılarımıza gerçekten iyi geliyor ve varmak istenilen yere bizi bazen yürütmek yerine ışınlıyor.

Bilinen en yaygın şifa çalışmalarından biridir reiki. En sevdiğim özelliklerinden biri de evde, işte, okulda, toplantıda, yolda, oturarak, uzanarak, konuşarak, dokunarak, dokunmayarak hayatın neredeyse her alanına birçok şekilde temas ederek varlığını yumuşacık hissettirmesi. Uzaktan bir el size kanal oluyor evrendeki sevgi enerjisini dolu dolu alın diye; kendinizi gerçekten masaj yaptırmış gibi rahatlamış hissediyorsunuz. Tabii bu ilk andaki etkileri.
Reikiyle ilgili o güne kadar bildiğim en büyük yanlış, “Birisinin enerjisi senin üzerinde çalışmamalı, nasıl bir enerji olduğunu bilemezsin” idi. Reikide sadece evrensel enerjiye kanal olunur ve sadece evrendeki sevgi enerjisi size yönlenir. Çünkü talep edilen enerji tamamen sevgi enerjisidir. Hepimizin deneyimlerine göre sevgi özünde sınırsız bir enerjidir ve yönlendirme beklemez. Bir anne çocuğu olduğunda sevgimi bebeğime aktarmam lazım demez, içindeki o kutsal enerji yolunu kendiliğinden bulur. Ya da minik bir köpek yavrusu gördüğümüzde birden suratımızdaki o sevimli gülümsemenin kalbimizden akan sevgi enerjisiyle iletişimi doğru orantılıdır.

Yaşadığımız ve tümüyle enerjiden oluşan bu dünyada her şey birbirinden etkilenebilir ve dönüşebilir. O öz enerji hepimizde var olan evrensel enerjidir. Omurga hattı boyunca ilerleyen bu enerji vücudumuzu saran aura dediğimiz manyetik alanı oluşturur. Yabancı bir enerji değil bu bahsedilen; bir yerlerimizin yaralanması ya da acımasında yüzyıllardan beri ellerimizle sanki geçirmeye çalışma hareketi yapmamız tamamen doğal bir reiki refleksidir. Hayatımız boyunca o kadar çok dış uyarana ve manyetik alana maruz kalıyoruz ki içimizdeki gerçek enerji kaynağını bir süre sonra unutabiliyoruz.

Evrensel yaşam enerjisi anlamına gelen, REİ ve Kİ kelimelerinin birleşmesiyle oluşan reikideki Kİ, Hristiyanlarda ışık, Hintlilerde prana, Çinlilerde chi ve Kahunalar tarafından mana olarak bilinir. Öğrenmek için hiçbir dine mensup olmanıza hatta bir inancınız olmasına da gerek yoktur; siz inansanız da inanmasanız da reiki yönünü bilen bir enerjidir.

Geçtiğimiz yüzyılın başlarında Japonya’da yaşayan Mikao Usui adlı bir şifacının araştırmaları sonucunda 2500 yıllık Sanskrit yazıtlarında keşfettiği reiki insanlığa tekrar hatırlatılmıştır. Sayfalarca teknik bilgi aktarılabilir, el pozisyonları öğretilebilir, çakralarla ilgili bilgilendirme yapılabilir fakat özünde bedenimiz nerede sevgiye, şifaya ihtiyacı olduğunu bize mutlaka söyleyecektir, biz bilsek de bilmesek de Yeter ki onu duymaya niyetli olalım ve evrenin sonsuz şifasının bu eğlenceli oyununa katılalım.

Çok sevdiğim bir Halil Cibran dizesi der ki: “… ve sanmayın yön verebilirsiniz sevginin akışına, çünkü sevgi, kendi yolunu kendi çizer, sizi değer bulduğunda…”

Sevgi bir şey istemez, tamamlanmaktan başka…

<div class="social4i" style="height:82px;"> <div class="social4in" style="height:82px;float: left;"> <div class="socialicons s4twitter" style="float:left;margin-right: 10px;padding-bottom:7px"><a href="https://twitter.com/share" data-url="https://dergi.kuraldisi.com/sevgi-yolunu-bilir/" data-counturl="https://dergi.kuraldisi.com/sevgi-yolunu-bilir/" data-text="Sevgi Yolunu Bilir" class="twitter-share-button" data-count="vertical" data-via=""></a></div> <div class="socialicons s4fblike" style="float:left;margin-right: 10px;"> <div class="fb-like" data-href="https://dergi.kuraldisi.com/sevgi-yolunu-bilir/" data-send="true" data-layout="box_count" data-width="55" data-height="62" data-show-faces="false"></div> </div> </div> <div style="clear:both"></div> </div> <p><a href="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2016/05/SB.jpg"><img fetchpriority="high" decoding="async" class=" wp-image-11572 alignright" src="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2016/05/SB-320x480.jpg" alt="SB" width="264" height="396" /></a><br /> Yaptığı iş her ne olursa olsun eğlenerek yapsın derdinde, bu yüzden yoga ve reiki eğitmenliği yapıyor. Mandala meraklısı ve melek rehberi; her fırsatta yazıyor, çiziyor. Aslen endüstri ürünleri tasarımı eğitimi almış olsa da şimdilerde akademik eğitimini mandala çizmek için yan dal olarak kullanıyor hayatında. Bütün bu etiketlerin ve varılmaya çalışılan bir yer olduğu düşüncesinin altında peşinden koştuğumuz tekniklerin insanı eninde sonunda kendisine ulaştırdığının farkında.</p> <p>Ne zamandır eve koştura koştura gitme sebebi olan Kundalini Yoga&#8217;yı daha derin öğrenmek ve öğretmek için Fransa Amrit Nam Sarovar Yoga Okulu’nda eğitimine devam ediyor. Üç yıldır evrensel Kabbalah Bilgeliği dersleri alıyor.</p> <p>Keşfettikçe daha da büyüyen dünyasında ışığı paylaşmak için her bahaneyi değerlendiriyor. Şu sıralar duyma ve konuşma engeli olan insanlarla iletişime geçmek için işaret dili dersleri alıyor. Her dünya keşfedilmeye değer düşüncesiyle çıktığı yolda en büyük hedeflerinden biri kendini engelli zannettirilen insanlar: Engelsiz dünyalarını yaratırken onların yanında olmak.</p> <span class="et_social_bottom_trigger"></span>
Share This