sevmek-i

Bu tatlı bahar sabahında bir bankta oturmuş Öğretmenim Mori’yle Salı Buluşmaları (Mitch Albom, Boyner Yayınları) isimli kitabı okuyordum. Son sayfasını okuyup kitabı yüreğime bastırdım. Gözlerimden akan yaşları silmek yerine hıçkıra hıçkıra ağlamak için izin verdim kendime. Sonsuz bir sevgi, saygı, hayranlık ve coşkuyla veda ettim Profesör Mori’ye. Gözlerimi denizin mavisine diktim bir süre;  zihnimde düşünceler akmaya başladı.

Yaşadığımız her şey bir deneyim ve öğreti; hayat ise bir yolculuk. Bu yolculukta iyilikle, kötülükle, umutla, umutsuzlukla, korkuyla, cesaretle, aşkla, ayrılıkla birlikte yol alıyoruz. Bazen çok mutlu oluyoruz, bazen de mutsuz. Her duygu yerini farklı bir duyguya bırakıyor. Her şey geçip gidiyor. Sürekli bir değişim var. Ne mutluluklar hep bizimle, ne de üzüntüler. Duyguları sahiplenmek ve kaderimiz olduğuna inanmak yerine duygumuzu sonuna kadar yaşayıp, gitmesine izin vermek gerek. Akıp gitsin duygular, düşünceler hayatla birlikte.

Ağlamak istiyorsam eğer saatlerce ağlamalıyım hıçkıra hıçkıra. Sonra “Şimdi yaşamanın zamanıdır!” deyip yola devam etmeliyim coşkuyla.

sevmek-ii

Yaşam zıtlıklarla anlam kazanıyor. İyi-kötü, sevgi-nefret gibi her duygu bize ait. Her birinin bizi oluşturduğunu kabul edebilmek ne tatlı bir huzur verir ruhumuza. Eleştirmeden, yargılamadan, suçlamadan, değiştirmeye çalışmadan, hırpalamadan bırakabilsek kendimizi ve sadece neysek o olabilsek. İçimizdeki her parçayı kucaklasak, okşasak şefkatle ve yorgun ruhumuzu sarmalasak sevgiyle. Seni olduğun gibi her halinle, tam da böyle olduğun için, tüm hataların, eksiklerin, güçsüzlüklerinle çok seviyorum diye bağırsak ayna karşısında kendimize. Başkalarının gözünde sevgi aramak yerine kendi gözlerimizde bulsak derin sevgimizi. Şefkatimizi sürsek yaralı yanlarımızın üzerine, bizi iyileştirebilecek gücün sadece bizim içimizde saklı olduğunu anlasak böylece.

Kendimizi seversek, başkalarını da sevebileceğimizi keşfetsek ve coşkuyla zıplayarak bağırsak: “Her parçam sevilmeyi hak ediyor!”

Profesör Mori’nin söylediği gibi: “Dünyada en önemli şeylerden biri sevgi vermeyi ve verilen sevgiyi almayı öğrenmek. İçine dolmasına izin ver… Sevgiyi hak etmediğimiz, eğer sevilmeyi kabullenirsek yumuşayacağımız, güçsüzleşeceğimiz duygusuna kapılırız. En doğrusunu Levine adlı bir bilge söylemişti bence. Tek akılcı davranış sevgidir.’’

Derin derin nefes aldım. Gökyüzünü, denizi, ağaçları, yaprakları, doğayı ve yaşamı seyrettim bir süre. Dünyamı ve yaşamayı bir kez daha yeniden çok sevdim. Tekrar ettim yüksek sesle: “Tek akılcı davranış sevgidir.’’

 

Şükran Akgün

 

 

 

 

 

Share This