MADDE BAĞIMLILIĞI BİR “İNKÂR HASTALIĞI”DIR

Yeni aldıkları kanepeye daha ilk gününde bir sigara yanığı kondurmayı başarmıştı Sedat. Eşi bas bas bağırıyordu: “Evde üzerinde sigara yanığı olmayan hiçbir şey bırakmadın. Bıktım senin şu sigarandan. Bize ve çocuklarına acımıyorsan, kendine acı.”

“Atın ölümü arpadan olsun” sözü dilinden düşmeyen Sedat, zehirli “arpa”sının aynı havayı soluyan ailesini de zehirlediğini düşünmüyordu. Madde bağımlıları bencil olur.

Sedat sigaranın sağlığa hiç de abartıldığı kadar zararlı olmadığını savunuyor. Yirmi beş yıldır sigara içtiği halde sağlığının iyi olduğunu, sigara öksürüğüne bile sahip olmadığını söylüyor. Sedat’ın “sağlığımda bir sorun yok” demesi, gökdelenin tepesinden düşen insanın yirmi beşinci katın hizasına geldiğinde, “şimdilik iyiyim, henüz bir sakatlık yok” demesine benziyor.

Gerçi daha geçen hafta araba kullanırken sigarasını yakmak için gözünü bir an yoldan ayırdığında geçirdiği kaza sağlığına çok zararlı olabilirdi ama o sayılmazdı! Evde olduğu gibi, araba kullanırken kaç kez koltuklara sigaranın ateşini düşürmüş, bir yandan direksiyon hâkimiyetini kaybetmemeye dikkat ederken, diğer yandan da ateşi bulup söndürmeye çalışmıştı. Ama sağlığına henüz bu da kalıcı bir zarar vermemişti!

Sigara bağımlıları tıpkı Sedat gibi, öksürmüyorlarsa ve henüz ölmemişlerse sigaranın onlara zarar vermediğini düşünür. Sigaranın bazı insanlara zarar verip bazılarına vermediğini sanırlar. Kendileri hep zarar görmeyen gruba dâhildir.

Öksürük, sigaranın ciğerlere verdiği zararının had safhada olduğunun göstergesi değildir. Öksürmek bedenin ciğerlerdeki zararlı maddeyi atma refleksi, ciğerlerdeki birikmiş zehirden kurtulma çabasıdır. Bazı insanlarda bu refleks iyi çalışmadığı için öksürmezler. Bu da, Sedat gibi sigara bağımlılarını sağlıklarının iyi olduğu konusunda yanılgıya düşürür.

Sedat son yıllarda o çok sevdiği futbolu oynamaktan ve diğer spor etkinliklerinden de vazgeçti. Kendisini yemeğe ve içkiye verdi. Bu davranışını ilerleyen yaşına bağlıyor; sigaranın neden olduğu uyuşukluk ve enerji eksikliğinden kaynaklandığını düşünmüyor bile. Hem zaten topun peşinden koşabilecek kadar güçlü ciğerlere sahip değil artık.

Sedat’a göre, hafiften başlayan damar sertleşmesinin ve kalp tıklamalarının da sigarayla ilgisi yok. Babası da kalpten ölmüş. “Bizim ailenin erkekleri genetik olarak kalp hastalığına yatkın” diyor. Sedat babasının da sigara tiryakisi olduğunu hatırlamak istemiyor.

Madde bağımlıları maddeleriyle ilgili gerçekleri yadsıma konusunda uzmandır. Madde bağımlılığı bir “inkâr hastalığı”dır.

“İrade Yöntemi” İle Bırakmak

Bülent annesini akciğer kanseri nedeniyle toprağa verdiği gün sigarayı bıraktı. Bülent “sigara içme hakkı”nı kaybettiği için öfke duyuyordu. Ancak iradesi güçlü bir erkekti. “Kötü bir alışkanlığın” üstesinden elbette gelebilirdi.

Bülent sigaranın “kötü bir alışkanlık” değil, madde bağımlılığı sorunu olduğunu bilmiyordu… Bir yıl sonra yine “sigara içme hakkı”nı kullanmayı seçti.

Mine bekâr bir genç kadın. Uzun zamandır bütün isteğinin ailesiyle oturduğu evden ayrılıp tek başına yaşayabileceği bakla oda nohut sofa bir yere çıkmak olduğunu söylüyordu. Ama aldığı düşük maaşla iyi bir semtte kira ödemesi mümkün değildi ki. Yakın bir dostu Mine’ye bahçe içinde mini minnacık şirin bir ev haline getirilmiş müştemilat dairesini elektrik, su, ısıtma dâhil düşük bir kira karşılığı verebileceğini söyledi.

Mine’nin kira bedelini bütçesinden ödeyebilmesi için bir şeylerden özveride bulunması gerekiyordu. İlk aklına gelen şey sigarayı bırakmak oldu. Zaten sigarayı gereksinim duyduğu için değil, zevk için içiyordu. Sigara için kira bedeline yakın bir para harcıyordu. Böylece hem “kötü bir alışkanlık”tan vazgeçmiş, hem tek başına yaşama hayalini gerçekleştirmiş olacaktı.

Ama sigarayı bırakmak için böylesine zorlanacağını hiç düşünmemişti. İradesi onu ancak üç ay sigaradan uzak tutabildi. Mine evden vazgeçerek ailesinin evine geri döndü.

Bülent ve Mine sigarasız bir yaşamın yararlarına odaklanmak yerine, sigarayı bırakarak “fedakârlık”ta bulunduklarını düşünüyorlardı. İradeleri ile uzun süre sigarasızlığa dayanırlarsa sigara içme arzularının kendiliğinden yok olacağına inanıyorlardı.

Nikotinin fiziksel bağımlılığını aşmak üç ilâ yedi gün, bedenin nikotinden temizlenmesi ise üç hafta sürer. Ama psikolojik bağımlılık ancak zihinsel olarak bitirilebilir. Bunun için sigaranın insana zevk verdiği yanılsamasından kurtulmak gerekir.

İrade, sigarayı bırakmak için gereklidir. Ama sigarasız bir yaşam sürdürmek için yeterli değildir. Bunun için düşüncelerin değişmesi gerekir. Sigarasız bir yaşamın yararlarına odaklanmış insanın bir süre sonra irade gücünün gardiyanlığına da ihtiyacı kalmaz. İşte o zaman sigara içme arzusu kendiliğinden yok olur.

Eğer sigarayı bırakanlar başlangıçta duydukları sigara içme arzusunu sürekli hissedecek olsaydı, milyonlarca kişinin sigarayı bırakması mümkün olabilir miydi?

SİGARA AZALTILARAK BIRAKILIR MI?

Seda günde bir paket içtiği sigarayı azaltarak bırakmaya karar verdi. Planına göre her gün birer tane azaltarak 21 günde sigarayı bırakmış olacaktı. İlk bir hafta plana uygun gitti. Seda zamanının çoğunu günde kaç tane ve ne aralıklarla içeceği gibi detaylı sigara içme planı yaparak geçiriyordu.

Zihni sürekli sigarayla meşguldü. Patronunun onu haksız yere azarladığı günün akşamı Seda bir şişe votkayla bir paket sigarayı bitirdi.

Sigarayı azaltma çabaları hem başarısızlıkla sona ermeye mahkûmdur hem de büyük işkencedir.

Bir alışkanlığı azaltarak değiştirebilirsiniz. Örneğin, telefonda uzun konuşmayı alışkanlık haline getirmiş biriyseniz konuşma sürenizi azaltarak bu alışkanlığınızı değiştirebilirsiniz. Ama bağımlılığın temelinde daha az değil, daha fazla istemek vardır.

Sigarayı azaltarak içmeyi ömür boyu sürdürme hayalini kuran insanlar da vardır. Bu asla mümkün olamaz. Çünkü yaşam boyu irade ve disiplin gerektirir. Sigarayı bırakacak kadar iradeniz yoksa azaltacak kadar hiç yoktur.

Sigarayı azaltarak bırakan az sayıda kişinin ortak özelliği, sigarayı tümüyle bırakmayı çok kısa bir sürede gerçekleştirmiş olmaları… Sigarayı azaltma çabasının eziyetine katlamaktansa, tümüyle bırakmanın daha kolay olduğunun farkına varmışlardır.

Sigarayı azaltmanın bir yolunun da normal sigaradan düşük nikotinli sigaraya geçmek olduğu sanılır.

Ergün de böyle düşünmüş. Ama sigara tüketiminin günde bir buçuk paketten üç pakete tırmandığını söylüyor.

Sigara içmenizin tek nedeni var: vücudunuzun ihtiyacı olan nikotini temin etmek. Ama bir buçuk paketle ama üç paketle…

ABD’de ve ABD dışında satılan Amerikan sigaraları arasında tat farkı olduğunu içen herkes bilir. Peki, bu farkın, ABD dışında satılan sigaralara fazladan konulan bağımlılık yaratan katkı maddelerinden kaynaklandığını da biliyor musunuz? Nikotin, sigara bağımlılığı yaratır, katkı maddeleri ise Amerikan sigaralarına bağımlı olmayı garanti eder.

Uygar ülkelerde sigara tüketimi azalırken geri kalmış ülkelerde artması bilinçli atılan adımlarla gerçekleşiyor. Uyuşturucu ve uyarıcı madde pazarının tatlı kârından insanların sağlığı adına vazgeçilir mi?

Kendi vatandaşlarını sigaradan vazgeçirmeye uğraşan ABD, iç pazardaki kâr kaybını telafi etmek için dış pazara yöneliyor. Geri kalmış ülkelerin yoksul insanlarını sigara bağımlısı yapmak kolaydır. Fakirin derdi çoktur; sigara efkâr dağıtmaya iyi gelir!

Yasaklanana dek, sigara firmaları spor ve kültür gibi, kendileri ile hiç ilgisi olmayan faaliyetlerin sponsorluğunu üstlenerek reklamlarını yapıyordu. Hem genç nesli yani potansiyel müşterilerini kazanmaya çalışıyorlar hem de sigaranın bilinçaltında spor ve kültür gibi olumlu kavramlarla özdeşleşmesini sağlıyorlardı. Parliament Sinema Kulübü’nü hatırlıyor musunuz? Sinema Kulübünün sundukları arasında kahramanların sigara kullanmadığı bir filme rastlamış mıydınız hiç?

İnsanlarda sigaranın kötü bir alışkanlık değil, bir madde bağımlılığı olduğu bilincinin geliştiğini gören sigara firmaları pazarı kaybetmemek için nikotini, katranı azaltılmış sigara üretiyorlar.

Düşük nikotinli sigara, ABD’deki yıllık sigara tüketiminin yüzde kırkını oluşturuyor. Bu, her yüz kişiden kırkının düşük nikotinli sigara içtiğini mi gösteriyor? Hayır! Bu markaları tercih edenler, Ergün gibi daha fazla sigara tüketiyorlar. Yani zavallı sigara bağımlısı, sağlığını korumak aldatmacası ve sağlığına bile bile verdiği zararın suçluluk duygusuyla bu markaları içiyor. Bedeninin ihtiyacı olan günlük nikotin dozunu alabilmek için düşük nikotinli sigaradan daha fazla miktarda içerek daha fazla para harcıyor. Sigara firmaları, bağımlıların zayıf noktalarını kâra çevirmeyi çok iyi biliyor.

Düşük nikotinli sigara içerek kendilerine iyilik yaptığını sanan bağımlıların bilmediği bir şey daha var: Tütünün nikotin ve katranını azaltmak için yapılan kimyasal işlemlerde kullanılan maddelerin zararı nikotin ve katrandan hiç de az değil; hatta daha fazla. İnsanların yağmurdan kaçarken doluya tutulduğu büyük aldatmaca…

Aynı aldatmaca kafeini alınmış kahveler için de geçerli. Bir zararlı ama doğal madde olan kafeini çıkarmak için birçok zararlı ve kimyevi madde kullanılıyor. Zavallı tüketici de kafeinsiz kahvesini ve nikotini azaltılmış sigarasını zevk almadan içerken, bu fedakârlığı sağlığı için yaptığını düşünerek teselli buluyor.

Sigara firmaları insanların el ağız alışkanlıklarına hitap etmek için zararsız otlardan yapılan, sıfır nikotinli sigaralar da üretip pazarlamaya çalışıyor. Yani hiçbir şekilde sigarayı bırakan müşterilerinden vazgeçmek istemiyorlar. İnsanların ellerinden sigara benzeri bir şeyi eksik etmedikleri sürece eninde sonunda sigaraya geri dönmelerinin kesin olduğunu biliyorlar. Çocuklar için sigara şeklinde sakız üretmeleri boşuna mı?

Sigara içen her insan irade gücüyle sigarayı bırakmayı düşünür ya da bırakmayı dener. Bırakır… ve yeniden başlar.

Oysa iradenizin gücüne güvenmek yerine, kendiniz için ne istediğinize odaklanmanız sigarayı bırakmanızı kalıcı kılar. İrade gücüyle sigarayı bıraktığınızda, bırakabildiğinizi kendinize kanıtlamış olursunuz. Bir gün sigara içmenizi gerektiren (!) bir durum olduğunda, “bırakmak benim için kolaydı, yeniden bırakırım” diye düşünmeniz doğaldır.

Süha böyle düşünerek üç sene sigarasız yaşamdan sonra babasını kaybettiği gün bir sigara yaktı. Süha’nın yeniden sigarayı bırakması için bir yedi sene daha geçmesi gerekecekti.

Gurur İçin Bırakılmaz

Oya, eşi ve en yakın arkadaşı sigarayı bıraktıkları için “ben de sigarayı bırakmalıyım” diyerek bıraktı. Kendi iradesinin de onlar kadar güçlü olduğunu kanıtlamak istiyordu. Sigarayı bırakmayı bir oyun olarak görüyordu.

Oya on beş gün sonra sigaraya başladı.

Eğer, kendi sağlığınızı ve yaşam kalitenizi gerçek anlamda umursamıyorsanız, gereken çabayı göstermeye hazır olamazsınız.

Haşmet, sigarayı bırakmasının sorumluluğunu eşine devretti. “Bana sigara içirtmemek için elinden geleni yapmasını söyledim. Hatta gerekirse ağzımdan çekip almalıydı. Bir süre sonra eşimden gizli içmeye başladım. Rahat sigara içebilmek için bir yerlere takılmaya başladığımda eve geç geliyordum. Eşim gizli bir ilişkim olduğundan şüphe etmeye başlamıştı. Evet, gizli bir ilişkim vardı; sigaralarımla…”

Sigara asla sonuna dek gizli içilemez. Gizli gizli başlayabilirsiniz ama bir süre sonra herkes bilir.

Korhan, sigarayı bırakabileceğini söyleyerek arkadaşıyla yüz liraya iddiaya girdi. İddia bir sene için geçerliydi. Korhan üçüncü ayda iddiayı kaybetti.

Sigarayı sağlığınız için bile bırakmadıktan sonra, para ya da gururunuzu kurtarmak için bırakabileceğinizi mi sanıyorsunuz?

Korhan önce arkadaşından gizli içmeye başladı. Sonra da “Off para için bu sıkıntıya değer mi” dedi.

Doktoru Suna’ya, sigarayı bırakması için bir süre kendisini meşgul edecek şeyler bulmasını önermişti. O da resim kurslarına katılmayı planlıyordu. Aynı doktor bir alkol ya da kokain bağımlısına da meşguliyet mi öneriyordu acaba?

Nebahat, sigarayı bırakmak için ününü duyduğu bir akupunkturcuya gitti. Ama sigarayı dört gün bıraktıktan sonra yeniden başladı. Demek ki akupunkturcu başarılı değildi.

Mehmet, hipnozla bırakan bir arkadaşının önerisiyle aynı yöntemle sigarayı bırakmaya karar verdi. Kendisi için en ufak bir çaba göstermesi gerekmeden sigara arzusunu yitirecek olması ona cazip geliyordu. Bastır parayı, bırak sigarayı.

Mehmet ikinci seansa gitmeye gerek bile görmeden sigarasını yaktı.

Nebahat ve Mehmet gibi bağımlılar sigarayı bırakmak için bir uzmana giderek ücret ödemenin yeterli olacağını düşünüyor. Sigaraya başlayacak olurlarsa suçlayacakları birinin olmasının ücretini ödüyorlar oysa. Üstelik zaman ve çaba harcamadan, hiç sıkıntı çekmeden sigarayı kendiliğinden bırakma düşüncesinin hayali bile güzel.

Hiçbir yöntem, madde bağımlılığını kalıcı olarak aşmak için kişinin kararlılığının, isteğinin, çabasının yerini alamaz. Ancak bu özellikleri destekleyerek bırakmayı kolaylaştırabilir.

AKUPUNKTUR VE HİPNOZ

Akupunktur, hipnoz, NLP, PiKi (Bütünsel Kinesiyoloji) gibi değişik yöntemlerin sigarayı gerçekten bırakmak isteyenlere büyük ölçüde yardımcı olduğu, bu konuda başarı oranının yüksek olduğu biliniyor. Ama Mehmet ve Nebahat gibi çocukça beklentileri olan kişilere hiç kimse, hiçbir yöntem yardımcı olamaz.

Kolay, çabasız, en ufak bir sıkıntı çekmeden sigarayı bırakma metodunu keşfedecek kişinin servetinin Bill Gates’i aşacağı kesindir. Dünyada sigaradan daha yaygın kullanılan hangi uyarıcı ya da uyuşturucu madde var ki?

Nikotin Sakızı

Nikotin sakızı meyveli, tarçınlı, naneli gibi değişik tatlarla 2mg. ve 4 mg. seçenekleriyle satılıyor. Madde bağımlılığından kurtulmanın yolunun maddeyi bir başka formda almaktan geçtiğini sanmak, ancak bağımlı düşüncenin bir ürünü olabilir. Nikotin sakızı kutusunun üzerinde, her biri dört miligram nikotin içeren sakızlardan günde yirmi dört taneden fazla çiğnenmemesi için ikaz var. Yani bir günde doksan altı miligram nikotinden fazla tüketmeyin, diyor. Bu miktar günde beş paket sigara içen birinin aldığı nikotinden bile fazla.

Ayda bir milyon dolarlık satış yapan şirket, bağımlının mantığının “farklı” işlediğinin bilincinde.

Nikotin sakızı gerçekten bırakmaya kararlı insanlara geçiş sürecinde günde iki üç taneyi ve üç ayı geçmemek kaydıyla geçici olarak belki destek olabilir. Ama nikotin sakızı yardımıyla sigarayı bırakanların oranı sadece yüzde 7. Bu bırakanlar da elbette, sakızı kısa süre ve çok az miktarlarda kullananlardan çıkıyor. Bu sakızlar uzun süre çiğnendiğinde sigaradan bile daha güçlü bağımlılık yaratıyor. Uzun süre yüksek miktarlarda çiğnendiğinde ciddi yan etkilere sahip.  Saç dökülmesi, diş kaybı, diş eti hastalıkları, yüksek tansiyon, peptik ülser, ağız ve boğaz kanseri ve kalp krizi riskini arttırması başta olmak üzere birçok yeni sorunlar yaratıyor.

Deri Üzerine Flaster

“Nicotine patch” denilen, deri üzerine yapıştırılan plaster, sakızdan daha da tehlikeli. Deriden vücuda sürekli nikotin veren plaster yapışıkken bir de sigara içmeye kalkışan biri kalp krizi geçirebilir.

Nikotin sakızı ve plasterinin reklamlarında minicik yazılarla, bu mamullerin sigara bırakma kurslarına katılanlar tarafından destek olarak kullanılması öneriliyor. Ama o yazıları kaç kişi okuyor?

Bu mamuller, size sigarayı bıraktıktan sonra duygularınızla başa çıkma yöntemlerini öğretmiyor. İnsanın vereceği destek ve teşviki vermesi ise hiç mümkün değil.

Eroin bağımlısı eroini bıraktığında eski eroin çevresine girmediği takdirde eroin bulması mümkün değildir.

Sigara ise her yerde… Sigarayı görmek, kokusunu duymak sigara arzusunu sürekli uyandıracaktır. Bu yüzden sigara kullanmayan biri olmak her gün, hatta günde birkaç kez karar almanızı gerektiren bir süreçtir. Ama yalnızca bir süreçtir.

Eğer, sigaranın güçlü bir bağımlılık problemi olduğunu yeterince ciddiye almazsanız, ciddi sağlık sorunlarınız olsa bile sigaraya yeniden başlayabilirsiniz.

Sigaranın sizi öldürdüğünü bilmeniz yetmez, sizi yöneten maddenin gücünü kontrol altına almayı öğrenmeniz gerekir.

İlaçtan Medet Ummak

İnsanların beklentileri gerçekten ilginç. Otuz yıl boyunca günde bir buçuk paket sigaraya bağımlı yaşayan, sabah gözünü açtığından itibaren akşam gözlerini kapayana kadar, gittiği her yerde, yaptığı her şeyle birlikte sigara içiyor. Sonra da kolay, sıkıntısız, çabasız sigara bıraktıran sihirli bir yolun varlığına inanmak istiyor.

Kişi kendisini her alanda iyileştirmek için para harcamaktan çekinmiyor. Ama kendisine zaman ayırmayı, sağlığı ve mutluluğu için çaba göstermenin önemini ve değerini bilmiyor. Bunu öğrendiğinde ilaç sanayi, gelirini büyük ölçüde kaybetmiş olacaktır.

Yalnızca ilaçtan medet ummakla, yalnızca üfürükçüden medet ummak arasında ne fark var? İkisi de geçici olarak semptomları ortadan kaldırıyor!

Eğer çok para kazanmak istiyorsanız “drug” işine girin (!) Kokain, esrar, eroin… ya da tütün ticareti yapın (!) Hem bu maddeleri üretmek ucuz hem de müşterileriniz yaşam boyu size sadık olacaktır. Ürününüze hangi fiyatı koyarsanız koyun malınızı alacaklardır. Bu işte asla ekonomik krize girmeniz mümkün değil.

Hatta ekonomik kriz dönemlerinde daha da fazla kazanırsınız. Çünkü insanlar stres, endişe ve korkularından kurtulmak için sizin ürününüze koşacaktır.

Eşantiyon Sigara

Eroin, kokain satıcıları nasıl ilk dozu size bedava veriyorsa, sigara şirketleri de yasaklar gelmeden önce hediye sigaralar veriyordu. Mini etekli güzel kızların caddelerde, restoranlarda eşantiyon sigara paketleri dağıttığını çoğunuz hatırlıyorsunuzdur.

Sigarayı bırakmış olan bir arkadaşım bu tuzağa düşmekten son anda nasıl kurtulduğunu anlatıyordu:

“Sigarayı bırakalı altı ay olmuştu. Bir gün sokakta yürürken bana verilen eşantiyon sigara paketini alıp cebime koydum. Niyetim paketi sigara içen bir arkadaşıma vermekti. O akşam kız arkadaşımla gerilimi yüksek bir tartışma yaşadık. Onun evinden çıkıp yolda yürürken elim cebimdeki sigara paketine gitti. Paketi çıkardım. Tam kapağını açıp bir sigara çekiyordum ki aklım başıma geldi. Paketi hemen yoldaki çöp kutusuna fırlattım.”

Her müşteri yılda birkaç bin lira gelir demek. Onları ne pahasına olursa olsun kaybetmemek gerek.

Sigara Başlama Yaşı On İki

Bağımlılık yapan bütün maddeler içinde çocukların ve gençlerin en kolay ulaşabilecekleri madde, sigara. Psikolojik sorunları, sıkıntıları olan gençlerin ilk sığındıkları madde, sigara.

Sigara çocukların gerçekten ihtiyaç duyduğu şeylerin psikolojik boşluğunu “dolduruyor”: sevgi, kabul görmek ve güven… Hem bu ihtiyaçların karşılanması için hem de arkadaş baskısı ile gençler sigaranın tuzağına çok çabuk düşüyor.

Ayrıca bu gençler, anne babalarının sıkıntılı, endişeli, stresli oldukları her anda sigara yaktığını görerek büyümüşler. Farkında bile olmadan, sigarayı duygusal sorunlarla başa çıkma yolu olarak kullanmaya programlanıyorlar.

Sigaranın kokusundan bile nefret eden, anne babalarına, “Ne olur sigara içme” diye yalvaran çocukların büyüdüklerinde sigara içmelerinin temelinde işte bu programlanma yatıyor.

Ayrıca davranışlarıyla gençlere örnek olması gereken öğretmenlerin yüzde 50,8’inin; sağlığı korumada örnek olması gereken doktorların yüzde 43,9’unun sigara içtiği bir ülkede, sigaraya başlama yaşının on ikiye düşmesine şaşmamak gerekiyor.

Sigara, gençler için “mükemmel” bir arkadaş görevini de üstleniyor. Her zaman yanında olabilen, her koşulda, her durumda kendisine “destek” olan “güvenilir” bir arkadaş.

Bir Dostu Savunur Gibi

Gencin yaşamındaki tüm diğer ilişkileri tutarsız, belirsiz ve karmaşık iken, sigarayla olan ilişkisi onu rahatlatıyor. Aile, okul ve toplum ilişkileri yaşamında stres yaratırken, bu ilişki onu sakinleştiriyor. Bu sevgi ilişkisi nefrete dönüştüğünde artık çok geç oluyor. Ayrılmak istediği halde, yakasını bir türlü bırakmayan yapışkan sevgili gibi.

Gençlik yıllarında sigaranın yarattığı sorunlar sizi pek etkilemiyor. Gece geç saatlere kadar uyanık kalmanın, fastfood türü yağlı yiyeceklerin ve kötü beslenmenin bir genci –görünürde- etkilemediği gibi.

Yaş ilerledikçe, içilen sigaraların sayısı da artıyor. Ama beden artık kötü kullanımı eskisi gibi kaldıramıyor.

Sabahları canlanabilmek için sıcak duşa, baş ağrınızı dindirmek için aspirine, zihninizi çalıştırabilmek için iki bardak kahveye ya da çaya ihtiyaç duyuyorsunuz. Tabii sigara eşliğinde.

Evinizin, işyerinizin merdivenlerini tırmanmaya kalktığınızda nefesiniz kesiliyor. Asansöre binmek daha kolay geliyor. Akşamları artık çok fazla gezip tozmak istemiyorsunuz. Hafta sonları TV’nin karşısına uzanıyorsunuz. Futbol oynamak, dans etmek, yüzmek, koşmak gibi eskiden zevkle yaptığınız şeyleri canınız çekmiyor. Aldığınız kilolarla nasıl başa çıkacağınızı bilemiyorsunuz.

Yataktan fırlayıp kalktığınız günler duman (!) oldu, gitti. Bu değişimler öylesine yavaş oluyor ki, kesinlikle yaşlanmaktan kaynaklandığını sanıyorsunuz.

Birisi size tüm bunların sigaradan kaynaklandığını söylediğinde hemen savunmaya geçiyorsunuz. Bunca yıldır iyi-kötü günlerinizde arkadaşlık ettiğiniz, yaşamınıza tat kattığına inandığınız dostunuzu (!) savunmak göreviniz elbette.

Daha Uygarca Bir Yaşam

Sigaranın sağlığınız ve mutluluğunuz için sorun olduğunu nasıl itiraf edebilirsiniz? Sigara yıllar boyu sizin sorunlarınızın “çözümü” değil miydi?

Sağlığınızı kaybettiğinizi nihayet kabul ettiğinizde yaşınız kırk beş-elliyi bulmuş oluyor. Kendiniz için iyi bir şeyler yapmak istiyorsunuz; sigarayı bırakmaya karar veriyorsunuz. Ama yıllardır mutsuzluğunuzu maskelemek için kullandığınız sigara olmayınca duygusal dünyanızda ne kadar yalnız ve mutsuz olduğunuzu şaşkınlıkla görüyorsunuz.

Değişim, çaba ve risk almayı gerektirir. Oysa yıllardır değişiminden kaçmıştınız. Sigarayla duygularınızı bastırmış, sorunlarınızın üstesinden sigarayla gelmeye çalışmıştınız. Sigara gidip de tüm bastırılmış duygularınız su yüzüne çıktığında hayatınızın alt üst olduğunu görüyorsunuz.

Her şeyi “normal”e döndürmek için yeniden sigaraya başlıyorsunuz.

Geçmişleriyle hesaplaşmaktan korkanlar özgürlükten zevk alamaz.

Sigaraya yapışmayı bıraktığınızda, sorunlarla ve duygularınızla yüzleşmeyi göze aldığınızda, bu süreç sizin olgunlaşma süreciniz olacaktır. Hayatın gerçek tadını alabilmek, kişiliğin olgunlaşmasıyla mümkündür.

Nikotine “hayır!” deyin. Ama bu yetmez.

Değişime de “evet” demeye hazır olmalısınız.

Sigarayı bırakmak yaşamınızı dönüştürmenin ilk basamağı…

Sigaraya son derken, yeni yaşamınızın başlangıcına doğru adım atıyorsunuz. Daha uygarca bir yaşama!

Sigarayı bırakmak için;

  1. Kesin karar verin;
  2. Artık sigara içmek zorunda olmadığınızın hazzını duyun.

Ve kendinize şu soruları sorun:

  1. Başaracağıma inanıyor muyum?
  2. Bırakacağım için kendimi huzursuz ya da üzgün mü hissediyorum yoksa heyecan mı duyuyorum?

Kesin kararınızı verdikten sonra son sigaranızı için. Tek başınıza… ve farkındalıkla!

SİGARAYI BIRAKMANIN YARARLARI

Aşağıdaki listeden sizin için önemli olan on maddeyi seçin. Sigaranın zararlarına odaklanmak yerine sigarayı bırakmanın yararlarına odaklanmanız size büyük ölçüde yardımcı olacaktır.

  • Daha rahat nefes almak.
  • Göğüs ağrısından,
  • Burun ve nefes tıkanıklığından,
  • Öksürükten,
  • Balgamdan,
  • Bronşitten,
  • Çatallı sesten,
  • Burun akmasından kurtulmak.
  • Akciğer ve solunum hastalıklarımızın ilerlemesini durdurmak.
  • Kalp çarpıntılarının geçmesi.
  • Kalp krizi riskinin azalması.
  • Daha güçlü ve sağlıklı bir kalp.
  • Kolesterolün düşmesi.
  • Tansiyonun normal düzeyine inmesi.
  • Enerjinin artması.
  • Daha dayanıklı olmak.
  • Daha aktif olmak.
  • Tat ve koku duyularının güçlenmesi.
  • Daha canlı uyanmak.
  • Motivasyonun artması.
  • Dişeti hastalıklarının azalması.
  • Daha temiz nefes ve dişler.
  • Bağışıklık sisteminin güçlenmesi.
  • Daha iyi sindirim.
  • Cildin canlanması.
  • Daha az kırışıklık.
  • Özsaygının artması.
  • Özgüvenin artması.
  • Özgürlük duygusu.
  • Daha temiz kokmak.
  • Sigara içilmeyen ortamlarda da kendini rahat hissetmek.
  • Daha sağlıklı cinsellik ve yakınlaşma.
  • Başarma duygusunu hissetmek.
  • Zaman ve para tasarrufu.

 

Listede sizin için önemli olan hangileri? Yaşamadığınız semptomları yazmayın. Çünkü henüz yaşamadığınız bir sağlık tehdidi sizi motive etmeye yetmez. Küçük yararları da listenize dahi etmeyin. Kimse bluzu yandı diye sigara içmekten vazgeçmez.

Sigarayı bırakma nedenleriniz kendinize ait olmalı. Başka insanların nedenleri sigarayı bırakmanıza yardımcı olmaz.

Sigarayı neden bırakıyorsunuz? Sigarayı bırakmanın size yararları ne? Sigarayı bırakmak gündelik yaşamınızı nasıl etkileyecek?

Bu soruların yanıtlarını vermek için kendinize zaman ayırın lütfen!

Sigarayı Bırakmak İçin Yardım Almalı mısınız?

İnsanların çoğu sigarayı bırakma konusunda yardım için ödeme yapmayı gereksiz bir masraf olarak görür. Zaten çoğu insan sigaranın bir bağımlılık değil, bir alışkanlık, dolayısıyla bir irade sorunu olduğunu sandığı için yardıma ihtiyaç duyduklarını itiraf etmekten bile çekinir. Çünkü çoğu insan sigarayı bırakmak istediğini söylese de sigaradan vazgeçmeye hazır değildir. Sigaranın bir zevk aracı olduğuna inanan kişi, zevkinden yoksun kalmak için para ödemek ister mi? Bu konuya zaman ve para yatırımı yapmanız sizin sigarayı bırakma konusunda ciddi bir adım attığınızın, kararlı ve istekli olduğunuzun göstergesidir.

Aslında her sigara yakışınızda hem zamanınızı hem paranızı yakıyorsunuz. Sadece sigara satın almak için mi para ödüyorsunuz? Çakmak, ağız kokusunu giderici pastiller, diş sarılığını yok edici macunlar, ekstra kuru temizleme masrafları, burun açıcı ilaçlar, baş ağrısı giderici haplar, doktorlar, hastane masrafları…

Görüldüğü gibi sigara için birilerine muhakkak ödeme yapmak zorundasınız.

Sigara İçmeye Hangi Nedenlerle Yeniden Başlanır?

  • Eğer stresle başa çıkmakta zorluk çekiyorsanız.
  • Otomatik sigara içme arzusu yaratan davranış ve duygularınızın farkına varmamışsanız ya da otomatik tepkilerinizin üstesinden gelememişseniz.
  • Kendinizi sigarayı bırakmayı başarmış biri olarak göremiyor ya da sigarayı bıraktığınız için birçok zevkten de mahrum kaldığınızı düşünüyorsanız.
  • Sigarayı bırakmanın özgürlüğü yerine sigaranın yoksunluğuna odaklanıyorsanız.
  • Etrafınızda size destek verecek kimse yoksa ya da yeterince destek alamıyorsanız.
  • Sigara içenlere aşırı tepki gösteriyorsanız. (Aşırı tepki, sigara özleminin dışa vurumudur.)
  • Sigarayı bıraktığınız andan itibaren günleri ve dakikaları sayıyorsanız. “Altı ay yirmi bir gün on üç saattir sigara içmiyorum” diye net bir zaman söyleyebiliyorsanız.

Sigaraya yeniden başlamak üzeresiniz, dikkatli olun!

Hatırlayın, sigarayı bırakanların yüzde yetmişi bir yıl içinde, bunun da yüzde doksanı üçüncü ayın sonunda sigara içmeye yeniden başlıyor.

Üçüncü ve dokuzuncu ayların sigaraya yenik düşmenin en riskli aylar olduğu saptanmıştır. Özellikle bu aylarda daha da dikkatli olun!!

ÖZETLE

Sigarayı Bıraktın Sonra;

Sigara içme arzusundan kurtulmaya çalışmayın.

Bu arzu geçicidir. Bağımlı düşünce sisteminin kandırmacalarına dikkat edin ve sigara arzusunu uyandıran duygu ve davranış bağlantılarının farkında olun.

Hazırlamış olduğum Hipnomeditasyon serisinde yer alan “Sigarayı bırakmak” CD’si bu konuda size yardımcı olacaktır.

Sigaranın yoksunluğuna değil, sigaradan özgür olmaya odaklanın. Kendinize sigara içemediğiniz için acımak, sigaranın hazzından mahrum olduğunuzu düşünmek yerine sigarayı bırakmanın size sağladığı yararları düşünün.

Eğer sigara içme arzusu duyduğunuz her an yemek yerseniz kilo almakla kalmaz, bağımlılığınızdan da kurtulamamış olursunuz.

Bağımlılığınızı aşmadığınız, onu yemekle telafi etmeye çalıştığınız sürece sigaraya eninde sonunda yenik düşersiniz. Çünkü yemek asla nikotin bağımlılığının yerini alamaz. Kilolu bir sigara içicisi olursunuz.

Sigarayı bıraktığınızda daha fazla şekerli maddeler tüketme arzusu duyacağınızın bilincinde olun. Her tatlı bir şeyler yemeyi arzuladığınızda bunun sigarayı bırakmaktan kaynaklandığını bilin. Şeker tüketiminizde dikkatli olmazsanız bu kilo almanıza neden olur. Fazla kilolar da sizi yeniden sigaraya döndürmek için geçerli bir mazeret oluşturur.

Rafine şekerle yapılmış herhangi bir şey yediğinizde ya da içtiğinizde kan şekeriniz hızla yükselir ve enerji verir ama yirmi dakika sonra kan şekeriniz normalin altına düşer. Sonuç, açlık duygusudur.

Tükettiğiniz şeker miktarını azalttıkça daha az açlık duyarsınız bu da sizin fazla yemenizi doğal olarak engeller. Yapay ya da gerçek şekerle yapılmış tatlılar ve kolalı içecekler yerine meyve yeme alışkanlığını kazanmak sağlıklı beslenmenin koşullarından biridir.

Özellikle ilk ay alkolden uzak durmanız yararınıza olur.

Telefon ve yemek gibi sigara bağlantılı uyarıcılardan uzak kalmanız mümkün değil ama alkolden uzak kalmayı seçebilirsiniz. Sigara bağlantılı bir başka uyarıcı olan kafeinden uzak kalamasanız bile azaltmanız ilk günlerde işinizi kolaylaştıracaktır.

Yoksunluk duygusundan uzak durun.

“Sigara içememek” gibi bir duyguya kapıldığınızda “sigara içme hakkı” sizi mıknatıs gibi çeker. Bu nedenle hatırlayın, sigarayı sürekli içebilirsiniz, sadece istediğiniz gibi arada sırada ya da sağlığınıza zarar vermeden içemezsiniz.6.“Sadece bir sigara” illüzyonundan vazgeçinSize tek bir sigara ya da tek bir nefes ne zaman yeterli oldu ki şimdi olabileceğini düşünüyorsunuz. Tek bir sigaracık kısa zamanda sizi eski içiciliğinize geri döndürecektir. Sigara bağımlılarının içme seçimleri yoktur. İçme zorunlulukları vardır. Madde bağımlılığının üstesinden gelenlerin bildiği bir şeyi hep hatırlayın: Tek bir kez alınan madde, bağımlılığınıza geri dönmenin başlangıcıdır. Seçiminiz, içme zorunluluğu ya da içmeme özgürlüğü arasındadır.

Realiteler arasında seçim yapın, illüzyonlar arasında değil.

Sigarayı bıraktıktan sonra iki seçiminiz var: Birçok yararlarından dolayı sigaradan uzak kalmak ya da birçok zararlarına rağmen sigaraya dönmek. Bu gerçeği sevmek zorunda değilsiniz. Ama kabul etmek durumundasınız. Bir bağımlı için arada bir içmek illüzyondur; gerçek değil.

Sigara içme arzunuz geçicidir ve zararsızdır.

Esaretten kurtulmanızın geçici sıkıntılarından biridir. Zaman içinde azalarak tümüyle yok olacaktır.

Sizin için özellikle riskli durumlarda dikkatli olun.

Örneğin seyahat ya da duygusal çalkantı yaşadığınız dönemlerde kendinize aşırı güvenmek yerine dikkatli olmaya özen gösterin.

Sigarayı bırakanların çoğunun ilk üç ayın sonunda sigaraya başladığını hatırlayın.

Düşüncelerinizi değiştirin, aktivitelerinizi değil.

Fizyolojik bağımlılık dönemini aştıktan ve psikolojik bağımlılık uyaranlarınızın farkında olduktan sonra kahve, alkol, üzüntü, kızgınlık, telefon vb. uyaranlar hâlâ sigara içme arzunuzu uyandırmaya devam edebilir. Ama siz yaşamın içindeki bu uyaranlardan ömür boyu kaçamayacağınıza göre arzularınızın üstesinden gelmeyi düşüncelerinizle başarabilirsiniz.

Sigara içenlere nutuk atmayın ya da karışmayın.

Siz sigara içerken, sigaranın zararları üzerine nutuk dinlemekten hoşlanıyor muydunuz? Kendinizin sigaradan sadece bir nefes uzaklıkta olduğunuzu hatırlayın.

Hiç kimse sigara bağımlısı olmayı seçmez. Hiç kimse gerçekten istemeden, çaba göstermeye ve yoksunluk döneminin sıkıntılarına katlanmaya hazır olmadan sigarayı bırakamaz.

Gün boyu sigara içmek zorunda olduğunuz günleri hatırlayın.

Sigara yüzünden çektiğiniz sıkıntıları hep aklınızda tutun. Hatta sigarayı bıraktığınız gün bu konuda kendinize bir “başarı mektubu” yazmanızı öneririm. Sigaranın zevkini ve keyfini düşlediğiniz anlarda bu mektubu okumanız yararlı olur. (Mektubunuzu cüzdanınızdan ya da çantanızda taşıyın.)

Yıllar boyu sigaranın bastırdığı duygularla barışabilmek için bir uzman psikologla, danışmanla veya bu alanda uzman bir terapistle çalışmanız önemli ve gereklidir.

Hatırlayın, bir madde bağımlılığından kurtuluyorsunuz, kötü bir alışkanlıktan değil.

Geçmişe ait duygulardan özgürleşmek, anda yaşayabilmek ve anla ilgili sorunlarla baş edebilmek için yeni yollar öğrenmek sizin daha mutlu ve sigarayı daha rahat bırakmış bir insan olmanıza yardımcı olacaktır.

Daha önce altı yüz kez sigarayı bırakıp yeniden başlamış da olsanız, başaramama korkusu yüzünden hiç denememiş de olsanız bile bu kez başarabilirsiniz. Çünkü artık elinizde sigara bağımlılığıyla baş etmek için bilginiz ve “yeni bir düşünce tarzınız” var. Başarı, sigaradan yalnızca bir nefes uzaklıkta.

Nil Gün . Kilo Almadan Sigarayı Bırakmak (Kuraldışı Yayınları) 

YARDIMCI KAYNAK

Bilinçaltınızın size destek olması için Nil Gün’ün hazırladığı ve Kuraldışı Yayınları’ndan çıkan SİGARAYI BIRAKMAK CD’sinden yararlanabilirsiniz.

“Sadece bir sigara” illüzyonundan vazgeçin.

<div class="social4i" style="height:82px;"> <div class="social4in" style="height:82px;float: left;"> <div class="socialicons s4twitter" style="float:left;margin-right: 10px;padding-bottom:7px"><a href="https://twitter.com/share" data-url="https://dergi.kuraldisi.com/sigarayi-azaltarak-birakamazsiniz/" data-counturl="https://dergi.kuraldisi.com/sigarayi-azaltarak-birakamazsiniz/" data-text="Sigarayı Azaltarak Bırakamazsınız" class="twitter-share-button" data-count="vertical" data-via=""></a></div> <div class="socialicons s4fblike" style="float:left;margin-right: 10px;"> <div class="fb-like" data-href="https://dergi.kuraldisi.com/sigarayi-azaltarak-birakamazsiniz/" data-send="true" data-layout="box_count" data-width="55" data-height="62" data-show-faces="false"></div> </div> </div> <div style="clear:both"></div> </div> <p><img decoding="async" class="alignleft wp-image-3760 size-thumbnail" src="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2018/02/JW0rM3p-150x150.jpeg" alt="" width="150" height="150" />1952 yılında doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda okudu.<br /> 1972 yılında gittiği Amerika’nın Kaliforniya eyaletinde on dört yıl sürekli, on iki yıl da aralıklarla yaşadı. Kaliforniya’da alternatif sağlık, alternatif eğitim, insan potansiyeli ve hümanistik psikoloji alanlarında eğitim gördü.<br /> Zihin Bilimi, Hipnoterapi, Reiki, Rebirthing, NLP ve kinesiyoloji eğitimleri aldı. California Jaycee’s organizasyonunda uzun yıllar bireysel gelişim alanında hizmet verdi. Sorunlu çocukların gittiği okullarda gönüllü çalıştı.<br /> International Council for Self-Esteem Türkiye temsilcisidir.<br /> Türkiye’de ilk kez 1993 yılında hipnoterapi yöntemiyle ağrısız ve ilaçsız, suda doğum yaptırdı.<br /> Basın dünyasında birçok dergide ve Güneş gazetesinde araştırmacı gazeteci ve köşe yazarı olarak çalıştı. Dört yıl Bilar ve Bilsak’ta haftalık konferanslar verdi. Değişik radyolarda (Enerji FM, Show Radyo, Best FM ve Radyo TRT1) Kuraldışı ve Ötesi adlı psikoloji ve bireysel gelişim eksenli programlar hazırlayıp sundu. TGRT’de hafta içi her gün, Nil Gün ile Yeni Bir Gün adıyla bir sohbet programı yaptı. Radikal gazetesinde psikoloji ağırlıklı dizi yazıları yayımlandı.<br /> Cine-5 kanalında Çekim Yasası programını hazırlayıp sundu. (2007)<br /> Amerika’da 1981, Türkiye’de 1989 yılından beri, bireysel ve kurumsal workshop çalışmaları yapıyor.<br /> Bireysel gelişim kavramının Türkiye’ye girmesinde ve birçok yayınevine yaptığı danışmanlıkla bu alandaki yayınların tanınmasında öncü oldu. Ayrıca uzun yıllardır ideali olan, okullara Özsaygı (Self-Esteem) derslerinin girmesi için ilk adımı attı ve özel bir okulda Özsaygı dersleri vermeye başladı.<br /> Çok sayıda kitabı, çevirisi; hipnomeditasyon, zihin programlaması, motivasyon ve çocuk eğitimi CD’si vardır. Ayrıca Bütünsel Kinesiyoloji alanında yaptığı çalışmaları içeren, Bedenin Bilgeliği adında kapsamlı bir DVD çıkarttı.<br /> Öncelikli hedefi, Bütünsel Kinesiyoloji (PiKi) eğitmenleri ve danışmanlar yetiştirerek eğitim, sağlık ve iş hayatı alanlarında topluma yararlı olmaktır.</p> <span class="et_social_bottom_trigger"></span>
Share This