veda-i

 

Artık veda zamanı tüm alışkanlıklara; vedalaşın sizi geliştirmeyen insanların tümüyle.

Vedalaşın artık giymediğiniz kıyafetlerin tümüyle.

Vedalaşın kurumuş ama hâlâ yer işgal eden, hiçbir işe yaramayan rimelinizle.

Vedalaşın salonunuzu işgal eden, hiç kimsenin oturmadığı sandalyelerle.

Vedalaşın 12 kişilik yemek masanızla.

Vedalaşın siyah giysilerinizle.

Vedalaşın sizi olduğunuz gibi kabul etmeyen işle, arkadaşla, sevgiliyle.

Vedalaşın, vedalaşın hayatınızdaki tüm yüklerle.

Çok kolay değil biliyorum; ama çok kolay biliyorum.

Şikâyet, suçlama, mazeret o kadar çok ki biliyorum. Nereden mi? Ben de yaptım; en âlâsını, en fevkaledesini yaptım. Suçladım durdum yıllarca; beni mutlu etmek zorundaydı hayatımdaki tüm insanlar; aklıma gelmedi hiç onlarla vedalaşmak. Aklıma gelmedi hiç gidenler neden gitti diye düşünmek. Düşünmedim hiç neden kalbimin tam ortasında sızlayan bir boşluk var diye. Gerçekten mutlu olmanın nasıl bir şey olduğunu hissetmedim hiç.

Artık kavuşma zamanı tüm yeni alışkanlıklara.

Kavuşun sizi geliştiren, zorlayan gelişime açık insanlarla.

Kavuşun kendinizi yansıtan yeni kıyafetlere.

Kavuşun güzel gözlerinizi ortaya çıkaracak rimele.

Kavuşun sevdiklerinizin ve sizi sevenlerin oturduğu rahat sandalyelere.

Kavuşun hıçkırarak ağladığınızda ve kendinizi olduğunuz gibi ifade ettiğinizde pişmanlık duymayacağınız insanlara.

Kavuşun renge ahenge; öyle çok renk var ki içinizden çıkıp geliveren; kavuşun olduğunuz gibi olduğunuz, sırsız sınırsız sevgiliye, kavuşun kavuşun tüm istediklerinizle.

Bekliyorsanız daha çoooook beklersiniz. Deneyimledim ben. Başkaları değişirse sizin hayatınız değişecekse hayırlı uğurlu olsun; yaşamadan ölme şansınız yüksek. Yok, yaşamak istiyorsanız bu sizin yaşamınız ancak siz başarırsınız.

Deniz Eylem Asal

Share This