Psikolojik istismar ortamında yaşayan insanda biyolojik değişiklikler olur. Bu değişiklikler mağdurun fiziksel sağlığını ciddi oranda etkiler. Bedenin stresi kaldırma kapasitesi sınırlıdır. Bu sınır aşılınca beden tepki olarak işlevlerini durdurmaya başlar. Bu, “İstismara Maruz Kalındığı” zaman (iyileşme sürecinden önce) toksik kişinin mağduru kelimenin tam anlamıyla yıktığı zaman gerçekleşir. İstismara maruz kalmak diyorum çünkü istismarcıyla muhatap olan insanı koruyacak hiçbir araç yoktu. İstismara maruz kalan insan son derece savunmasızdı ve zarar verilmeye açık bir hedefti. İstismara maruz kalmak istismarcının yaydığı bütün zehrin hedefe ulaşmasına imkân verir. İlişki insanın fiziksel sağlığına zarar vermeye başladığı zaman tehlike çanları, hem de çok ciddi tehlike çanları çalıyor demektir. Pek çok insan istismarın yol açtığı otoimmün hastalıkları, yeme bozuklukları, kronik enflamasyon ve daha bir sürü fiziksel sorunla boğuşmak zorunda kalıyor. Yenilenme aşamasının istismarla mücadele edenlerde etki yaratması için bu arkadaşların kendilerine yapılan hasarı gerçekten açık yüreklilikle kabullenmesi gerekiyor. Sorun olarak görmediğimiz ve sorun olduğunu kabul etmediğimiz bir şeyden kurtulamayız. Evet, istismardan sağlığınız nasıl etkilendi? Ne gibi rahatsızlıklar yaşıyorsunuz? Yenilenme detaylı kan tahlilleri dahil baştan sona bir check-up yaptırmak için çok güzel bir zaman. Bana gelen ve depresyon belirtileri gösteren danışanlarıma son zamanlarda doktora gidip gitmediğini sorarım her zaman. Gitmemişse hemen bir randevu ayarlamasını söylerim. Tiroit sorunu depresyon belirtilerine benzer genelde. Fiziksel bir rahatsızlığı, ruhsal hastalıkların tedavi edildiği yere giderek tedavi edemeyiz. Aynı şekilde ruhsal bir rahatsızlığa çözüm bulmak için fiziksel rahatsızlıkların tedavi edildiği yere gidemeyiz. Fiziksel bir sorun yoksa şayet psikolojik istismardan kurtulmak ve iyileşmek için yapılması gereken çalışmalara başlanır.

Fibromiyalji sendromu gibi enflamasyon hastalıkları belirtileri istismarla mücadele edenler arasında yaygındır. Enflamasyon, bağışıklık sistemi aniden bedene savaş açınca oluşur. Tabii bu tıbbi bir tanımlama değil. Vücudunuzda sürekli ağrılar olduğundan, sindirim sorunlarından, migren veya daha başka fiziksel rahatsızlıklardan şikâyetçiyseniz lütfen kendinizi ihmal etmeyin. Siz de benim gibi Batı Tıbbı hayranı değilseniz düşüncenize uygun bir sağlık uzmanı bulun ve yardım alın. Akupunktur, kayropraktik tedavi ve masaj terapisi ile harika sonuçlar alan danışanlarım var.

Düzenli egzersiz yapmanın ateşli savunucusuyum ben de. Bu egzersiz eğitmenle günde iki saat yapılmak zorunda değil. Aslına bakarsanız bu kadar yoğun olmaması daha iyi. İstismarla mücadele eden ve iyileşme sürecinin başında olan bir kişide iki saat egzersiz yapacak güç mü olur Allah aşkına? Deneyimlerimden söylüyorum, olmaz. Bu süreçte yapılacak egzersiz insanın tüm enerjisini tüketmemeli, bedenini ve yararlı beyin kimyasallarını harekete geçirmeli. Siz çok daha kısa bir süre, yirmi dakikalık egzersizi düşünün. Başlangıçta ağır vücut egzersizleri işe yaramaz çünkü psikolojik istismarla mücadele edenlerin çoğu hem duygusal hem de fiziksel olarak tükenmiş bir haldedir. Danışanlarımdan biri bu durumu, “Sanki bütün enerjim bedenimden yavaş yavaş çekildi” diyerek tarif etmişti. Bunu kimse göremez ama gerçekten de enerji depoları sonuna kadar tüketiliyor. İyileşme sürecinin başında mağdurun enerji deposunda pek bir şey kalmamış oluyor. Bitkinlik, yaşadıkları duygunun yanında çok hafif kalıyor. Zaten enerjisi neredeyse tükenmiş istismar kurbanı için çok enerji gerektiren aktiviteler yarardan çok zarar verir. Kendini canlı hissetmek için yaptığı şey onu cansızlaştırır.

Ben şahsen “hot yoga” yapmayı seviyorum (ama o ciddi sıcak olan değil). Daha modernleşmiş şeklinden -gerilme ve nefes alma egzersizleri olan- söz ediyorum. Kimi yüzmekten hoşlanıyor, kimi de yollara vuruyor kendini, kilometrelerce koşuyor. Siz de ne isterseniz onu yapın ama yaptığınız şeyde istikrarlı olun, elinizden geldiğince düzenli yapın. Doktorunuzla görüşüp yapmak istediğiniz egzersizleri yapmaya bir engel olup olmadığından emin olun. Şu anda herhangi bir egzersiz yapmıyorsanız bu hafta bir kez egzersiz yapma sözü verin kendinize. O kadar. Sadece bir kez. Sonra gelecek hafta iki kez yapmayı deneyin. Sonraki hafta üç kez. Enerji seviyeniz yerine gelinceye kadar haftada üç kez yapın. İstismarla mücadele eden insanın enerji deposu boşalmış zaten. Spor salonuna gidecek enerjiyi nereden bulsun? Öyle yaparsanız biriktirmeye, doldurmaya çalıştığınız enerji deponuzu tamamen tüketmiş olursunuz. Aynı zamanda düşük veya orta seviyede egzersiz yapmak beyin kimyasına da çok iyi gelir. Hatta bazen o kadar yararlı olur ki kaygı bozuklukları veya stres bozukluğu hapları kullanmaya bile gerek kalmaz. İlaçlar birçok insana yardımcı olan değerli kaynaklardır ve ilaçların yapılış amacı da budur. Ama ihtiyacınız olan duygusal dopingi egzersiz yoluyla alırsanız daha iyi olur. İstismarın derecesine bağlı olarak mağdurun kendini yeniden iyi hissetmesi için iki tedavinin birlikte uygulandığı durumlar da olabiliyor. Bu da bir süre için iyi bir çözümdür.

Share This