Neden seri katiller hep erkeklerden çıkar?

Neden bu dünyadaki mucit, kâşif, yönetici kadın sayısı erkeklerin çok altında? Cinsiyetler arası IQ’larda bir fark olmadığı yıllar önce kanıtlandı.

Bazı sosyolojik dataların altında yüzleşmemiz gereken sonuçlar var.

Bu durumun kaynağına inelim.

Yapılan bir deneyde, farklı kültürlerden farklı cinsiyetlerden karma bir gruba, bir bebeğe bakma görevi veriliyor. Yarısına kız bebek, yarısına da oğlan bebek emanet ediliyor ve insanların bebeğe olan tepkileri izlem altına alınıyor. Sonuç şu: kız bebekler çok daha fazla kucağa alınıyor, ağladıklarında daha kısa sürede yanlarına gidiliyor ve sakinleşsinler diye daha uzun çaba harcanıyor. Oğlanlara ise daha az göz teması, okşanma ve öpücük düşüyor. Peki onlara tanınan bir avantaj var mı? Evet, oyun oynarken daha çok uzaklaşmalarına izin veriliyor, orta tehlikeli durumlarda (düşme riskine rağmen uzanma gibi) kalmasına daha çok izin veriliyor.

Tanıdık geliyor mu?

Büyük ihtimalle benzeri bir gözlemi daha büyük çocuklara olan davranışlarda kendiniz de gözlemlediniz veya başınıza geldi. Oğlan kardeşinizin gece çıkmasına izin verirken, sizde endişelendiler. Ama siz canınız yandığında babanızın kucağında rahat rahat ağlarken, o gözyaşlarını içine atıp yutkunmak zorunda kaldı.

Belki siz asla böyle davranmayacağınıza söz verdiniz. Ama ister istemez aynı tavrı bebeğinize uyguladınız. Ve büyük ihtimalle ben de, bütün iyi niyet ve çabalarıma rağmen, aynı tuzağa düşüyorum. Çünkü bu şekilde davranmak kodlarımızda gizli. Oğlanları dışarıda avlanmaya, kızları mağarada bakıma kurguluyoruz.

Çok güzel ve tabii ki gerekli. Ama artık dünya eski 5000 yıldaki gibi değil (hatırlattığım için teşekkürler, fark etmeyecektiniz yoksa). Kendi doğalarına ve kodlarına emanet etmek artık günümüz dünyasında işe yaramıyor. Kızlar kanatlarını açıp uçamıyorlar, cumhurbaşkanı, bilim insanı, kâşif olamıyorlar. Çoğunluktan bahsediyorum elbette.

Hepimiz biliyoruz; dünyamızı erkekler yönetiyor. Ama köklerinin olmamasının acısını çekiyorlar. Ve bedelini hepimiz ödüyoruz.

Dünyadaki savaşların, anlaşmazlıkların hepsinin çözümünde ise bu kadınlarda doğallıkla olan güçlü kökler ve duygusal zekâ ile çözülebileceğine mi inanıyorsun diye soracak olursanız: İnanmıyorum. Biliyorum.

Sadece yetiştirme değil, bu kodların aynısından çocuklarınızda da var. Binlerce yıllık evrimin bilgileri tabii ki onlara da yansıyor: Kızlarla oğlanların oyun oynama farklılıklarını gözlemlemişsinizdir. Kızlar doğalarına uygun olarak sosyal içerikli evcilik oyunlarını tercih ederken, oğlanlar ha bire savaşıyor. Kızlar empati, ilişki kurma yeteneklerini güçlendirirken;  oğlanlar kendi kendilerine karar vermeyi, bağımsız olmayı öğreniyorlar. İlkçağın koşullarına kendilerini hazırlıyorlar.

Peki bu öğrenimleri tek boyutlu kalıp da her iki tarafın diğer yönü gelişmezse ne oluyor? Bu kızlar, oğlanlar büyüdüklerinde neler oluyor?

Erkekler bağ kurmakta zorlanıyorlar, işkolik oluyorlar, çocuklarıyla aileleri ile dostları ile ilişki kurmakta zorlanıyorlar. Hislerini açıklayamıyorlar, kökleri olmadığı için analitikliğe, sol beyinlerine sıkı sıkı sarılıyorlar. Kadınlar risk almaktan korkuyorlar, kendi kendilerine karar verip adım atmaktansa bağımlı oluyorlar. Ama kocalarına ama annelerine, veya en fenası, kendi çocuklarına.

Tabii ki genel dünya halinden bahsediyorum, yazdıklarımın aksine davranan nice erkek ve kadın var, ne de güzel örnekler var. Ama birkaç ebeveynlik taktiği ve özenle istisnadan genele dönmek mümkün.

Peki ne yapabilirsiniz? Oyunları ve davranışlarınızı tersine çevirin. Oğlanların eline Barbie sıkıştırıp kızlara silah vermekten bahsetmiyorum elbette. Reddedeceklerdir. Daha yumuşak, doğalarına uygun çözümler var. Örneğin oğullarınızı daha çok kucağınıza alın. Göz teması kurun. Kafasını çevirebilir. (Oğlanlar daha utangaç olur.) Olsun devam edin. Arada kafasını çevirip kontrol edecek ve çok heyecanlanacaktır. Kızlarınızı hemen kucağa almayın. Bırakın biraz kurcalasın, ellesin, karıştırsın.

Gelecek ay, bu konuya ayrıntılı girip her yaşta neler yapılabilir onu yazacağım. Çok kolay çözümler. 5000 yıllık kodları silmek belki mümkün değil ama, birazcık oyun ve davranış değişikliği ile mucizelere tanık olabilirsiniz.

Biliyorum belki aman gene mi iş çıkardın diyorsunuz; bu benim çok kıymet verdiğim bir konu. Sizin için de çok değerli olmasını; kızlarınızın kanadındaki tüy, oğullarınızın ruhundaki kök olmanızı diliyorum.

Dünyadaki değişimin sizin evlatlarınızla başlayacağını biliyorum.

Sevgiler,
Deniz

<div class="social4i" style="height:82px;"> <div class="social4in" style="height:82px;float: left;"> <div class="socialicons s4twitter" style="float:left;margin-right: 10px;padding-bottom:7px"><a href="https://twitter.com/share" data-url="https://dergi.kuraldisi.com/kizlara-kanat-oglanlara-kok-birinci-bolum/" data-counturl="https://dergi.kuraldisi.com/kizlara-kanat-oglanlara-kok-birinci-bolum/" data-text="Kızlara Kanat Oğlanlara Kök -Birinci Bölüm-" class="twitter-share-button" data-count="vertical" data-via=""></a></div> <div class="socialicons s4fblike" style="float:left;margin-right: 10px;"> <div class="fb-like" data-href="https://dergi.kuraldisi.com/kizlara-kanat-oglanlara-kok-birinci-bolum/" data-send="true" data-layout="box_count" data-width="55" data-height="62" data-show-faces="false"></div> </div> </div> <div style="clear:both"></div> </div> <p>Hayatında düşük, planlı bebek, sürpriz bebek yaşamış;<br /> ebeveynlik üzerine okumuş, okumuş <a href="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2016/05/deniz.jpg"><img fetchpriority="high" decoding="async" class="alignright size-medium wp-image-4589" title="deniz" src="https://dergi.kuraldisi.com/wp-content/uploads/sites/4/2016/05/deniz-225x300.jpg" alt="" width="225" height="300" /></a>ve biraz daha okumuş;<br /> eğitimlere katılmış, denemiş, bazen harika işler başarmış bazen<br /> eline yüzüne bulaştırmış bir anne.</p> <p>Dokuz Eylül Endüstri Mühendisliğinden mezun olmuş, Amerika&#8217;da MBA mastırı yapmış, Citibank&#8217;ta minik lacivert takım elbisesi ile proje yöneticiliği yapmış sonra da hepsini satıp İzmir&#8217;e kaçmış bir kadın.</p> <p>Bahçe tutkunu, tembel, rahat, kitaplara düşkün, araştırmacı geliştirmeci, doğala düşkün bir meraklı taze.</p> <p>Montessori, yoga, çocuk gelişimi, deneysel psikoloji alanında daimi öğrenci.</p> <p>&nbsp;</p> <span class="et_social_bottom_trigger"></span>
Share This